Saygı değmez gelişmemiş insanlar. Beni uzun süredir hem buradan hem bloglarımdan ve yayınlarımdan takip edenler. Sizi sevmeme sebeplerimi bu şekilde göstermek hoşuma gidiyor. Bu yazıyı tweetlerimi görüp okuyanlar beni daha iyi anlayacaklardır lakin o tweetlerimi görmeden okuyanlar merve veridin olduğu erkan görüntüleri okusunlar. Kendileri ilham kaynağım oldu.
Fal bakmaya başlama
sebeplerim daha önceki bloglarımda yazıldı. Cinlerin kontrol edildiği bir
ailedeyim. Anne ve babası bu konuda güçlü varlıklarla iletişim halinde iken
onlardan dünyaya gelen de tek erkek çocuk benim. İpler benim elime geçtiğinde
çok küçük yaşlardaydım. Cinler bir kenara görüp, duyduklarım için peygamber
olmam bile gerekiyordu dini kaynaklarda yazana göre. Neyse ki inancı dinlerden
ziyade yaratıcı olan biri için bunlar hiç önemli olmamıştı. Yıllar ilerleyince
insanlara olan sevgim hep azaldı. Bunun tonlarca sebepleri arasından
sayabileceklerim bazen insanların bana olan inancı, bazense çok fazla
inançsızlığı.
Annem ölümden haber alırdı.
Babam geçmişten ve şuandan. Bense gelecekten haber veriyorum. Bir çok rüyamı
tweetlerle bile anlatmıştım. Halen daha anlatıyorum ki bunlar sadece gözünüzle
gördükleriniz. Cumhurbaşkanlığına, emniyet müdürlüklerine gönderdiğim sayısız
da yazı mevcuttur. Ne ben yaşadıklarımı inkar ederim ne de çevremdekiler
yaşattıklarımı inkar edebilir. Yani dolandırıcılardan olmadım yada
çıkarcılardan. Konu fala gelecek olursa da fal baktığım insanlara yaptığım
uyarılar ve her seferinde ki kurallarıma bağlı kalmam bunun en büyük örneğidir.
Ama ben bunları da uzatmak istemiyorum. Ben iğnelemek istiyorum çocuk sahibi
olacak insanlara.
Atanın dediği yeni nesil
gençler kelimesi aslında ebebeynlere söylenmiş sözlerdir. Onları eğitecek bir
birey iyi olamazsa yeni nesil hiç doğmamış olur ortalıkta gezinseler bile. Neye
inandığınız hiç önemsediğim bir konu değil ama neye inanmadığınız önemsemek
zorunda olduğum bir konu. ''Bu blogu yazmamda ki sebep yavşak bir
insanın yavşaklıklarına aldırış etmediğim için yavşakça tavırlarına maruz kalıp
yavşak insanlarla olan konuşmasını bana yavşakça paylaşması. Bende o yavşağın
ekran görüntüleri ile 2 milyon okuyucuya bu yavşaklığını göstermekten keyif
alıyorum.''
İnanın bu ve bunun gibi
insanların sayısı çok fazla. Karşı cins olmaları kuralları bozacağı, samimiyet
ile ulaşamayacakları yer kalmayacağını düşündükleri için ne yazık ki
kendilerinden nefret etmemize sebep oluyor. Tabi ki cinsel hayatlarında ki bu
tavır ile yaşadıkları kısa süreli hayatta edindikleri, ahmak dost sürüsünü ömür
boyu sürdüremeyeceklerini gördükleri gün işler değişiyor. Sürekli yeni bir
kılıf bulurdu her gün başkasının yatağına giren kutsal bakire.
Belki de yalandı o
söylediği bakire kelimesi ama yüzsüzler bir yüz bulmakta hiç zorlanmamışlardır.
Zorlandıkları ise o yüzü çıkartmak olmuştur. Kendimden yaşça büyük insanlarla
anlaşmayı severdim bana öğretecekleri bir şey olduğunu düşündüğüm zamanlar.
Artık kendimden küçükleri daha seviyorum ama o sevgi de azalacaktır bunu da
biliyorum. Karşılıklı olan dünyada beklediğim tek şey anlayıştır ki yaratıcının
anlayışı aşılamadığı insanlardan bunu beklemek artık beni yoruyor ve küfre
götürüyor. Neyse ki sizin tanıdığınız tanrı ile benim gördüğüm farklı. Bir çok
dini kaynaktan tutun, eğitim adı altında ki kitaplar karşınızdakini tanımadan
konuşmayın der fakat insanlar bunu hep yapar. Yaptıklarında karşısında ki bir
ton insan aslında sessiz kalır ki bu da bir yaratılış getirileri yada
götürüleri. Ben bunu yapmadığım için bu yolda yürüyenim ve yürüdüğünüz yolları
düzeltenim. Yürüyüp yürümemek inanmak inanmamak beni ilgilendirmiyor. Beni
ilgilendiren tek şey yazıyor olmam ve bildiklerimi aktarıyor olmam. Beni
diğerleriyle bir tutan herkes diğerleriyle aynı kefeye girecektir ve inan o
kefeye girenler bir daha mutlu mesut yaşayamadılar.
Bir karıncaya, karınca
olduğunu hatırlatırsanız bir daha aynı hayatını o yaşayamaz.
Comments
Post a Comment