Gerçek detaylarda saklıdır ve o siz detaylara bakmayanlar dansınız.
3 yıllık fal yaşantımın sonucunda aklımda kalan tek güzel sözüm bu. Fala başlamadan önce bende sizler gibiydim. Yaşta bir erken sayılabilir lakin yaşantımı bu derece sorgulamazdım. Gün geldiğinde fincan elime yapışmıştı. Her söylediğim doğru, her sözüm gerçekleşiyordu. Biraz aileden bana aktarılan bir yetiydi fakat kendimde olanlarla birleşince olağanüstü bir sonuçtu. Bu işi yaptığını söyleyenlerle kıyas edince kendimi ve edilince müthişti. Doğumu, ölümü, büyüyü, evliliği, ayrılığı, rüyaları, korkuları, sevinçleri ve hüzünleri ve muskaların yerini 3 yılın ilk yılında söyledim. Sonraki yıl ve bu yıl faldan para almaya başladığım zamanlardı. Tüm samimiyetimle söylüyorum;
Sizin için ne kadar emek verirse bir insan onu o kadar kullanmaya çalışır ve alışırsınız. Herhangi birinize yaptığım iyilik için hayatınızdaki on insanı bana getirir ve bana bir iyilik dahi yapmazsınız Bakınız:geçmiş;
Geçti. Ve geçmişimde kalanlar bugünüm de değiller. Fal öyle bir boyuta geldi ki sadece fal baktığım için trilyonlar teklif eden insanlar da oldu büyü yapmam için. Fal yine öyle bir boyuta geldi ki en eski arkadaşım ve tek dostum dediğim insan fala başladığımdan beri dostum oldu. Biraz daha enteresan boyuta geldi ki yatağımdaki kadın ona fal bakmamı istediği için yatağımdaymış. Yine fal için namazını kılan insanlar da hayatıma insanlar girdi, ateisti de. Bunlara siz doğal gözüyle bakıyor olabilirsiniz fakat ben fala başladığımdan beri size doğal bakmamaya başladım. ''En büyük düşmanınız merak'' . Merak etmenin kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum ve hayatımda bir çok şeyi merak edip öğrenip, sorguluyorum. Bir çok insanın 100 yıl boyunca yaşasa ulaşayamayacağı noktalara ulaşıp 1000 yıl yaşasa insanlara aktaramacaklarını yine aktardım. Bakınız:Twitter.
2015 de kemal kılıçtaroğlunun yürüyüşünü yazdıktan sonra kapımı hiç kimse çalmadı. Hiç kimse sen bunu yazmıştın demedi. Rüyalarımda bazı birey ve kişilere ben şunu gördüm dediğimde rüyadır diyip bir süre sonra dediğim yerde dediklerimizin gerçekleşmesine şahit olduğumuzda bu gerçek dedik. Sonrasında yaşanılanlar beni yaratıcıyla uzun süreli bir tartışmaya itti orası da bendeki noktası. Konu şu. 1000 yıldır gelmeyen geldiğinde elinizin tersiyle itip filmlerde izlemeyi tercih edip okuldaki, ibadethanelerdeki ,derslerinizden okuyup gerçeğini reddettiniz. Ben bir çok şey için kafir oldum. Medyum sıfatını takan insanların sahteliklerini paylaştığım için de kafir oldum, dini yaşadığını söyleyen birinin sen şunu yapıyorsun ama kuran da yazan bu dediğim için de ''öyle mi olur o saçmalama sen kafayı yemişsin'' de oldum. Neye inandığınız beni ilgilendirmiyor diyemiyorum sizin gibi ama sizin bildiğinizden daha çok şeyi biliyorum ve sadece bunu inandığınız kaynağa bakarak söylüyorum. Bunun için sadece bir insan olmanız yeterli iken bunu yapamayacak kadar aciz olmanız beni derinden acıtıyor. İnanın can yakmak istemiyorum.
Bir medyum sıfatını takmış piç kurusuna gidip fal baktırıp söylediği her şey yanlış olsa da sende büyü var dediğine inanıp gidip ona para verip yaptığınız aptallığı ve dinden çıkmışlığı ben anlamıyorum. Bunlar dinlediğim hikayelerdi ve gerçekten inanmıyordum. Bir gün de birisinde denedim ve gerçek olduğunu gördüm. Kandırılıyorsunuz ve buna ihtiyacınız varmış gibi bunu aslında istiyorsunuz. Dine inandığınızı söyleyip dini bilmiyorsunuz. Okuduğunuz üç ayetle ömür boyu yaşayıp size ve doğuracağınız tohumlara onlarla dini aktardığınızı ümid ediyorsunuz. Bu böyle olmuyor insanlık. Yeterince göremiyor musunuz?
Bir anlamadığım diğer konu şu. Dinlerden tutun ülke yönetimi, zihniyet ve nicesi. Bir şey asırlardır deneniyor ve her geçen asır daha da kötü gidiyorsa neden onu yapmaya devam ediyorsunuz? Neden değişime bu kadar kapalısınız. Para icat edildiğinden beri sahip olduğunuz maddiyatın ne ruha ne bedene bir faydası olmuyor. Ama siz ilk paraya önem veriyorsunuz. Ben ahiretten bahsetmiyorum okuyanlar onu kast ettiğimi düşünmesin. Ben iyi insanlıktan bahsediyorum. Herhangi bir ülkede herhangi bir şarttan ölmesine göz yumduğunuz bir insandan bahsediyorum. 21. yüzyılın kölesi olmaya bu kadar boyun eğmenizi anlayamadığımı sizlere söylüyorum. Siz demem de saygıdan değil çoğunluktan.
İnstagram, twitter profilimdeki fal ile alakadar en az 200 fotoğraf ve bloglarım var ve hala;
X beyinsiz: Fal mı bakıyorsun?
X beyinsiz: Falı sen mi bakıyorsun?
X beyinsiz: 4 tane kahve fotoğrafı
X beyinsiz: Fal bakma dinden çıkacaksın
X beyinsiz: Fal bakmak günah
X beyinsiz: Falı neye göre yorumluyorsun?
X beyinsiz: Mekanın nerede?
X beyinsiz: Hala fala inananlar var mı.
Ben şimdi hangi soruya cevap veriyim ki.. Hepsine o kadar çok cevap verdim ki. Binlerce kişiye tek tek cevap verdim, yetmedi. Arayarak anlattım, anlamadı. Blog, tweet yazdım, okumadı.
İnsanlar ben ulaşabileceğiniz en yakın kaynakken siz neden bu kadar uzaktaymışsınız gibi davranıyorsunuz ki. Ne benden daha değerlisiniz neden daha bilgili. Bazen de gerçekten tanrıymışım gibi konuşanlar oluyor.
X kafir: 2 hafta sonra sınava giricem sonucunu söylüyceksen fal baktırıcam.
X kafir: Namazımı kılıyorum ama yine de fal baktırmak istiyorum
X kafir: Yalan söylüyorsun.
Son 3 örnekte kafirliktir. İnandığınız dinden açıp okuyabilirsiniz detayları bugün bu blogta dinden ayetleri yazmıycam. Zaten yazılı duruyor hala kuran yok olmadı.
Son zamanlar da bir fal bir günlük içkim demekti ve yaklaşık son bir yılın her günü bu şekilde baktım. Yayınlar açıp kendimi anlattım. 20 yıllık hayatımı. Yaşadığım şehri, buradaki insanları araştırın dedim hala inançsızsanız çünkü sürekli reddediliyorum. Geleceği gördüm ve insanlara söyledim diyorum karşımda ki x kafir;
X kafir: geleceği sen göremezsin sadece allah görür..
CENK: Dindar mısın?
X kafir: elhamdülillah, müslümanım.
CENK: Kuranı okudun mu biliyor musun?
X kafir: biliyorum
CENK: Geleceği allahtan başkası görebilir bunu bilmiyor musun?
X kafir: ******* lan oradan ****** ***** *****
Kurandan ayet vermek istemiyordum da bu sefer de ben kolaya kaçiyim.
“Allah meleklerden ve insanlardan 'rasuller' seçer.” (Hac, 22/75)
“Âdemoğluna şeytanın da bir dokunuşu, meleğin de bir dokunuşu vardır.” (1)
“Hiçbir beşer için, Allah’ın, bir vahiyle veya perde arkasından konuşması veyahut bir elçi gönderip de izni ile ona dilediğini bildirmesi dışında konuşması yoktur.” (Şûra, 42/51)
“Ben size, Allah’ın lütfuyla sizin bilmediğinizi bilirim, demedim mi?” der. (Yusuf, 12/93-96)
“Biri, oğlunu kaybetmiş Yakub’a sorar: Yusuf’un gömleğinin kokusunu Mısır’dan duydun da, O’nu Ken’an kuyusunda iken niçin görmedin? Hz. Yakup, şu cevabı verir: “Bizim halimiz çakan şimşek gibidir. Bazan açık, bazan kapalı olur. Bazan göklerin üstüne çıkar, otururuz, bazan da ayağımızın üstünü göremeyiz.”(Sadi, s. 50)
“Farkında olamadıkları bir sırada, bu yaptıklarını onlara haber vereceksin.”(Yusuf, 12/15).
“Ya Musa! Allah tarafından, ben senin bilmediğin bir ilmi biliyorum. Sen de benim bilmediğim bir ilmi biliyorsun.”
İnsanlık! ben peygamberleri görmüş, bir çok kez geleceği aktarmış, cinleri, melekleri ve yaratıcıyı işitmiş bir insanım. Beni dinler reddetmezken sizin reddetmeniz yaratıcıya küfre götürdü beni bir çok kez.
“Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?.. Dediler ki; ‘Evet, şahidiz’ Yani Evet Rabbimizsin ve Seni görüyoruz. Sana şahidiz”. (A’raf-172).
Matta 12;
O sıralarda, bir Şabat Günü İsa ekinler arasından geçiyordu. Öğrencileri acıkınca başakları koparıp yemeye başladılar. 2 Bunu gören Ferisiler İsa’ya, “Bak, öğrencilerin Şabat Günü yasak olanı yapıyor” dediler.
3 İsa onlara, “Davut’la yanındakiler acıkınca Davut’un ne yaptığını okumadınız mı?” diye sordu. 4 “Tanrı’nın evine girdi, kendisinin ve yanındakilerin yemesi yasak olan, ancak kâhinlerin yiyebileceği adak ekmeklerini yedi. 5 Ayrıca kâhinlerin her hafta tapınakta Şabat Günü’yle ilgili buyruğu çiğnedikleri halde suçlu sayılmadıklarını Kutsal Yasa’da okumadınız mı? 6 Size şunu söyleyeyim, burada tapınaktan daha üstün bir şey var. 7 Eğer siz, ‘Ben kurban değil, merhamet isterim’ sözünün anlamını bilseydiniz, suçsuzları yargılamazdınız. 8 Çünkü İnsanoğlu Şabat Günü’nün de Rabbi’dir.”
9 İsa oradan ayrılıp onların havrasına gitti. 10 Orada eli sakat bir adam vardı. İsa’yı suçlamak amacıyla kendisine, “Şabat Günü bir hastayı iyileştirmek Kutsal Yasa’ya uygun mudur?” diye sordular.
11 İsa onlara şu karşılığı verdi: “Hanginizin bir koyunu olur da Şabat Günü çukura düşerse onu tutup çıkarmaz? 12 İnsan koyundan çok daha değerlidir! Demek ki, Şabat Günü iyilik yapmak Yasa’ya uygundur.”
13 Sonra adama, “Elini uzat” dedi. Adam elini uzattı. Eli öteki gibi yine sapasağlam oluverdi. 14 Bunun üzerine Ferisiler dışarı çıktılar, İsa’yı yok etmek için anlaştılar.
“İşte Kulum, O’nu ben seçtim.
Gönlümün hoşnut olduğu sevgili Kulum O’dur.
Ruhum’u O’nun üzerine koyacağım,
O da adaleti uluslara bildirecek.
19 Çekişip bağırmayacak,
Sokaklarda kimse O’nun sesini duymayacak.
20 Ezilmiş kamışı kırmayacak,
Tüten fitili söndürmeyecek,
Ve sonunda adaleti zafere ulaştıracak.
21 Uluslar da O’nun adına umut bağlayacak.”
24 Ferisiler bunu duyunca, “Bu adam cinleri, ancak cinlerin önderi Baalzevul’un gücüyle kovuyor” dediler.
25 Onların ne düşündüğünü bilen İsa şöyle dedi: “Kendi içinde bölünen ülke yıkılır. Kendi içinde bölünen kent ya da ev ayakta kalamaz. 26 Eğer Şeytan Şeytan’ı kovarsa, kendi içinde bölünmüş demektir. Bu durumda onun egemenliği nasıl ayakta kalabilir? 27 Eğer ben cinleri Baalzevul’un gücüyle kovuyorsam, sizin adamlarınız kimin gücüyle kovuyor? Bu durumda sizi kendi adamlarınız yargılayacak. 28 Ama ben cinleri Tanrı’nın Ruhu’yla kovuyorsam, Tanrı’nın Egemenliği üzerinize gelmiş demektir.
29 “Bir kimse güçlü adamın evine girip malını nasıl çalabilir? Ancak onu bağladıktan sonra evini soyabilir.
30 “Benden yana olmayan bana karşıdır. Benimle birlikte toplamayan dağıtıyor demektir. 31 Bunun için size diyorum ki, insanların işlediği her günah, ettiği her küfür bağışlanacak; ama Ruh’a edilen küfür bağışlanmayacaktır. 32 İnsanoğlu’na karşı bir söz söyleyen, bağışlanacak; ama Kutsal Ruh’a karşı bir söz söyleyen, ne bu çağda, ne de gelecek çağda bağışlanacaktır.
33 “Ya ağacı iyi, meyvesini de iyi sayın; ya da ağacı kötü, meyvesini de kötü sayın. Çünkü her ağaç meyvesinden tanınır. 34 Sizi engerekler soyu! Kötü olan sizler nasıl iyi sözler söyleyebilirsiniz? Çünkü ağız yürekten taşanı söyler. 35 İyi insan içindeki iyilik hazinesinden iyilik, kötü insan içindeki kötülük hazinesinden kötülük çıkarır. 36 Size şunu söyleyeyim, insanlar söyledikleri her boş söz için yargı günü hesap verecekler. 37 Kendi sözlerinizle aklanacak, yine kendi sözlerinizle suçlu çıkarılacaksınız.”
39 İsa onlara şu karşılığı verdi: “Kötü ve vefasız kuşak bir belirti istiyor! Ama ona Peygamber Yunus’un belirtisinden başka bir belirti gösterilmeyecektir. 40 Yunus, nasıl üç gün üç gece o koca balığın karnında kaldıysa, İnsanoğlu da üç gün üç gece yerin bağrında kalacaktır. 41 Ninova halkı, yargı günü bu kuşakla birlikte kalkıp bu kuşağı yargılayacak. Çünkü Ninovalılar, Yunus’un çağrısı üzerine tövbe ettiler. Bakın, Yunus’tan daha üstün olan buradadır. 42 Güney Kraliçesi, yargı günü bu kuşakla birlikte kalkıp bu kuşağı yargılayacak. Çünkü kraliçe, Süleyman’ın bilgece sözlerini dinlemek için dünyanın ta öbür ucundan gelmişti. Bakın, Süleyman’dan daha üstün olan buradadır.
43 “Kötü ruh insandan çıkınca kurak yerlerde dolanıp huzur arar, ama bulamaz. 44 O zaman, ‘Çıktığım eve, kendi evime döneyim’ der. Eve gelince orayı bomboş, süpürülmüş, düzeltilmiş bulur. 45 Bunun üzerine gider, yanına kendisinden kötü yedi ruh daha alır ve eve girip yerleşirler. Böylece o kişinin son durumu ilkinden beter olur. Bu kötü kuşağın başına gelecek olan da budur.”
48 İsa, kendisiyle konuşana, “Kimdir annem, kimdir kardeşlerim?” karşılığını verdi. 49 Eliyle öğrencilerini göstererek, “İşte annem, işte kardeşlerim!” dedi. 50 “Göklerdeki Babam’ın isteğini kim yerine getirirse, kardeşim, kızkardeşim ve annem odur.”
3 yıllık fal yaşantımın sonucunda aklımda kalan tek güzel sözüm bu. Fala başlamadan önce bende sizler gibiydim. Yaşta bir erken sayılabilir lakin yaşantımı bu derece sorgulamazdım. Gün geldiğinde fincan elime yapışmıştı. Her söylediğim doğru, her sözüm gerçekleşiyordu. Biraz aileden bana aktarılan bir yetiydi fakat kendimde olanlarla birleşince olağanüstü bir sonuçtu. Bu işi yaptığını söyleyenlerle kıyas edince kendimi ve edilince müthişti. Doğumu, ölümü, büyüyü, evliliği, ayrılığı, rüyaları, korkuları, sevinçleri ve hüzünleri ve muskaların yerini 3 yılın ilk yılında söyledim. Sonraki yıl ve bu yıl faldan para almaya başladığım zamanlardı. Tüm samimiyetimle söylüyorum;
Sizin için ne kadar emek verirse bir insan onu o kadar kullanmaya çalışır ve alışırsınız. Herhangi birinize yaptığım iyilik için hayatınızdaki on insanı bana getirir ve bana bir iyilik dahi yapmazsınız Bakınız:geçmiş;
Geçti. Ve geçmişimde kalanlar bugünüm de değiller. Fal öyle bir boyuta geldi ki sadece fal baktığım için trilyonlar teklif eden insanlar da oldu büyü yapmam için. Fal yine öyle bir boyuta geldi ki en eski arkadaşım ve tek dostum dediğim insan fala başladığımdan beri dostum oldu. Biraz daha enteresan boyuta geldi ki yatağımdaki kadın ona fal bakmamı istediği için yatağımdaymış. Yine fal için namazını kılan insanlar da hayatıma insanlar girdi, ateisti de. Bunlara siz doğal gözüyle bakıyor olabilirsiniz fakat ben fala başladığımdan beri size doğal bakmamaya başladım. ''En büyük düşmanınız merak'' . Merak etmenin kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum ve hayatımda bir çok şeyi merak edip öğrenip, sorguluyorum. Bir çok insanın 100 yıl boyunca yaşasa ulaşayamayacağı noktalara ulaşıp 1000 yıl yaşasa insanlara aktaramacaklarını yine aktardım. Bakınız:Twitter.
2015 de kemal kılıçtaroğlunun yürüyüşünü yazdıktan sonra kapımı hiç kimse çalmadı. Hiç kimse sen bunu yazmıştın demedi. Rüyalarımda bazı birey ve kişilere ben şunu gördüm dediğimde rüyadır diyip bir süre sonra dediğim yerde dediklerimizin gerçekleşmesine şahit olduğumuzda bu gerçek dedik. Sonrasında yaşanılanlar beni yaratıcıyla uzun süreli bir tartışmaya itti orası da bendeki noktası. Konu şu. 1000 yıldır gelmeyen geldiğinde elinizin tersiyle itip filmlerde izlemeyi tercih edip okuldaki, ibadethanelerdeki ,derslerinizden okuyup gerçeğini reddettiniz. Ben bir çok şey için kafir oldum. Medyum sıfatını takan insanların sahteliklerini paylaştığım için de kafir oldum, dini yaşadığını söyleyen birinin sen şunu yapıyorsun ama kuran da yazan bu dediğim için de ''öyle mi olur o saçmalama sen kafayı yemişsin'' de oldum. Neye inandığınız beni ilgilendirmiyor diyemiyorum sizin gibi ama sizin bildiğinizden daha çok şeyi biliyorum ve sadece bunu inandığınız kaynağa bakarak söylüyorum. Bunun için sadece bir insan olmanız yeterli iken bunu yapamayacak kadar aciz olmanız beni derinden acıtıyor. İnanın can yakmak istemiyorum.
Bir medyum sıfatını takmış piç kurusuna gidip fal baktırıp söylediği her şey yanlış olsa da sende büyü var dediğine inanıp gidip ona para verip yaptığınız aptallığı ve dinden çıkmışlığı ben anlamıyorum. Bunlar dinlediğim hikayelerdi ve gerçekten inanmıyordum. Bir gün de birisinde denedim ve gerçek olduğunu gördüm. Kandırılıyorsunuz ve buna ihtiyacınız varmış gibi bunu aslında istiyorsunuz. Dine inandığınızı söyleyip dini bilmiyorsunuz. Okuduğunuz üç ayetle ömür boyu yaşayıp size ve doğuracağınız tohumlara onlarla dini aktardığınızı ümid ediyorsunuz. Bu böyle olmuyor insanlık. Yeterince göremiyor musunuz?
Bir anlamadığım diğer konu şu. Dinlerden tutun ülke yönetimi, zihniyet ve nicesi. Bir şey asırlardır deneniyor ve her geçen asır daha da kötü gidiyorsa neden onu yapmaya devam ediyorsunuz? Neden değişime bu kadar kapalısınız. Para icat edildiğinden beri sahip olduğunuz maddiyatın ne ruha ne bedene bir faydası olmuyor. Ama siz ilk paraya önem veriyorsunuz. Ben ahiretten bahsetmiyorum okuyanlar onu kast ettiğimi düşünmesin. Ben iyi insanlıktan bahsediyorum. Herhangi bir ülkede herhangi bir şarttan ölmesine göz yumduğunuz bir insandan bahsediyorum. 21. yüzyılın kölesi olmaya bu kadar boyun eğmenizi anlayamadığımı sizlere söylüyorum. Siz demem de saygıdan değil çoğunluktan.
İnstagram, twitter profilimdeki fal ile alakadar en az 200 fotoğraf ve bloglarım var ve hala;
X beyinsiz: Fal mı bakıyorsun?
X beyinsiz: Falı sen mi bakıyorsun?
X beyinsiz: 4 tane kahve fotoğrafı
X beyinsiz: Fal bakma dinden çıkacaksın
X beyinsiz: Fal bakmak günah
X beyinsiz: Falı neye göre yorumluyorsun?
X beyinsiz: Mekanın nerede?
X beyinsiz: Hala fala inananlar var mı.
Ben şimdi hangi soruya cevap veriyim ki.. Hepsine o kadar çok cevap verdim ki. Binlerce kişiye tek tek cevap verdim, yetmedi. Arayarak anlattım, anlamadı. Blog, tweet yazdım, okumadı.
İnsanlar ben ulaşabileceğiniz en yakın kaynakken siz neden bu kadar uzaktaymışsınız gibi davranıyorsunuz ki. Ne benden daha değerlisiniz neden daha bilgili. Bazen de gerçekten tanrıymışım gibi konuşanlar oluyor.
X kafir: 2 hafta sonra sınava giricem sonucunu söylüyceksen fal baktırıcam.
X kafir: Namazımı kılıyorum ama yine de fal baktırmak istiyorum
X kafir: Yalan söylüyorsun.
Son 3 örnekte kafirliktir. İnandığınız dinden açıp okuyabilirsiniz detayları bugün bu blogta dinden ayetleri yazmıycam. Zaten yazılı duruyor hala kuran yok olmadı.
Son zamanlar da bir fal bir günlük içkim demekti ve yaklaşık son bir yılın her günü bu şekilde baktım. Yayınlar açıp kendimi anlattım. 20 yıllık hayatımı. Yaşadığım şehri, buradaki insanları araştırın dedim hala inançsızsanız çünkü sürekli reddediliyorum. Geleceği gördüm ve insanlara söyledim diyorum karşımda ki x kafir;
X kafir: geleceği sen göremezsin sadece allah görür..
CENK: Dindar mısın?
X kafir: elhamdülillah, müslümanım.
CENK: Kuranı okudun mu biliyor musun?
X kafir: biliyorum
CENK: Geleceği allahtan başkası görebilir bunu bilmiyor musun?
X kafir: ******* lan oradan ****** ***** *****
Kurandan ayet vermek istemiyordum da bu sefer de ben kolaya kaçiyim.
“Allah meleklerden ve insanlardan 'rasuller' seçer.” (Hac, 22/75)
“Âdemoğluna şeytanın da bir dokunuşu, meleğin de bir dokunuşu vardır.” (1)
“Hiçbir beşer için, Allah’ın, bir vahiyle veya perde arkasından konuşması veyahut bir elçi gönderip de izni ile ona dilediğini bildirmesi dışında konuşması yoktur.” (Şûra, 42/51)
“Ben size, Allah’ın lütfuyla sizin bilmediğinizi bilirim, demedim mi?” der. (Yusuf, 12/93-96)
“Biri, oğlunu kaybetmiş Yakub’a sorar: Yusuf’un gömleğinin kokusunu Mısır’dan duydun da, O’nu Ken’an kuyusunda iken niçin görmedin? Hz. Yakup, şu cevabı verir: “Bizim halimiz çakan şimşek gibidir. Bazan açık, bazan kapalı olur. Bazan göklerin üstüne çıkar, otururuz, bazan da ayağımızın üstünü göremeyiz.”(Sadi, s. 50)
“Farkında olamadıkları bir sırada, bu yaptıklarını onlara haber vereceksin.”(Yusuf, 12/15).
“Ya Musa! Allah tarafından, ben senin bilmediğin bir ilmi biliyorum. Sen de benim bilmediğim bir ilmi biliyorsun.”
İnsanlık! ben peygamberleri görmüş, bir çok kez geleceği aktarmış, cinleri, melekleri ve yaratıcıyı işitmiş bir insanım. Beni dinler reddetmezken sizin reddetmeniz yaratıcıya küfre götürdü beni bir çok kez.
“Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?.. Dediler ki; ‘Evet, şahidiz’ Yani Evet Rabbimizsin ve Seni görüyoruz. Sana şahidiz”. (A’raf-172).
Matta 12;
O sıralarda, bir Şabat Günü İsa ekinler arasından geçiyordu. Öğrencileri acıkınca başakları koparıp yemeye başladılar. 2 Bunu gören Ferisiler İsa’ya, “Bak, öğrencilerin Şabat Günü yasak olanı yapıyor” dediler.
3 İsa onlara, “Davut’la yanındakiler acıkınca Davut’un ne yaptığını okumadınız mı?” diye sordu. 4 “Tanrı’nın evine girdi, kendisinin ve yanındakilerin yemesi yasak olan, ancak kâhinlerin yiyebileceği adak ekmeklerini yedi. 5 Ayrıca kâhinlerin her hafta tapınakta Şabat Günü’yle ilgili buyruğu çiğnedikleri halde suçlu sayılmadıklarını Kutsal Yasa’da okumadınız mı? 6 Size şunu söyleyeyim, burada tapınaktan daha üstün bir şey var. 7 Eğer siz, ‘Ben kurban değil, merhamet isterim’ sözünün anlamını bilseydiniz, suçsuzları yargılamazdınız. 8 Çünkü İnsanoğlu Şabat Günü’nün de Rabbi’dir.”
9 İsa oradan ayrılıp onların havrasına gitti. 10 Orada eli sakat bir adam vardı. İsa’yı suçlamak amacıyla kendisine, “Şabat Günü bir hastayı iyileştirmek Kutsal Yasa’ya uygun mudur?” diye sordular.
11 İsa onlara şu karşılığı verdi: “Hanginizin bir koyunu olur da Şabat Günü çukura düşerse onu tutup çıkarmaz? 12 İnsan koyundan çok daha değerlidir! Demek ki, Şabat Günü iyilik yapmak Yasa’ya uygundur.”
13 Sonra adama, “Elini uzat” dedi. Adam elini uzattı. Eli öteki gibi yine sapasağlam oluverdi. 14 Bunun üzerine Ferisiler dışarı çıktılar, İsa’yı yok etmek için anlaştılar.
Tanrı’nın Seçtiği Kul
15 İsa bunu bildiği için oradan ayrıldı. Birçok kişi ardından gitti. İsa hepsini iyileştirdi. 16 Kim olduğunu açıklamamaları için onları uyardı. 17-18 Bu, Peygamber Yeşaya aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu:“İşte Kulum, O’nu ben seçtim.
Gönlümün hoşnut olduğu sevgili Kulum O’dur.
Ruhum’u O’nun üzerine koyacağım,
O da adaleti uluslara bildirecek.
19 Çekişip bağırmayacak,
Sokaklarda kimse O’nun sesini duymayacak.
20 Ezilmiş kamışı kırmayacak,
Tüten fitili söndürmeyecek,
Ve sonunda adaleti zafere ulaştıracak.
21 Uluslar da O’nun adına umut bağlayacak.”
İsa ve Baalzevul
22 Daha sonra İsa’ya kör ve dilsiz bir cinli getirdiler. İsa adamı iyileştirdi. Adam konuşmaya, görmeye başladı. 23 Bütün kalabalık şaşırıp kaldı. “Bu, Davut’un Oğlu olabilir mi?” diye soruyorlardı.24 Ferisiler bunu duyunca, “Bu adam cinleri, ancak cinlerin önderi Baalzevul’un gücüyle kovuyor” dediler.
25 Onların ne düşündüğünü bilen İsa şöyle dedi: “Kendi içinde bölünen ülke yıkılır. Kendi içinde bölünen kent ya da ev ayakta kalamaz. 26 Eğer Şeytan Şeytan’ı kovarsa, kendi içinde bölünmüş demektir. Bu durumda onun egemenliği nasıl ayakta kalabilir? 27 Eğer ben cinleri Baalzevul’un gücüyle kovuyorsam, sizin adamlarınız kimin gücüyle kovuyor? Bu durumda sizi kendi adamlarınız yargılayacak. 28 Ama ben cinleri Tanrı’nın Ruhu’yla kovuyorsam, Tanrı’nın Egemenliği üzerinize gelmiş demektir.
29 “Bir kimse güçlü adamın evine girip malını nasıl çalabilir? Ancak onu bağladıktan sonra evini soyabilir.
30 “Benden yana olmayan bana karşıdır. Benimle birlikte toplamayan dağıtıyor demektir. 31 Bunun için size diyorum ki, insanların işlediği her günah, ettiği her küfür bağışlanacak; ama Ruh’a edilen küfür bağışlanmayacaktır. 32 İnsanoğlu’na karşı bir söz söyleyen, bağışlanacak; ama Kutsal Ruh’a karşı bir söz söyleyen, ne bu çağda, ne de gelecek çağda bağışlanacaktır.
33 “Ya ağacı iyi, meyvesini de iyi sayın; ya da ağacı kötü, meyvesini de kötü sayın. Çünkü her ağaç meyvesinden tanınır. 34 Sizi engerekler soyu! Kötü olan sizler nasıl iyi sözler söyleyebilirsiniz? Çünkü ağız yürekten taşanı söyler. 35 İyi insan içindeki iyilik hazinesinden iyilik, kötü insan içindeki kötülük hazinesinden kötülük çıkarır. 36 Size şunu söyleyeyim, insanlar söyledikleri her boş söz için yargı günü hesap verecekler. 37 Kendi sözlerinizle aklanacak, yine kendi sözlerinizle suçlu çıkarılacaksınız.”
Yunus’un Belirtisi
38 Bunun üzerine bazı din bilginleri ve Ferisiler, “Öğretmenimiz, senden doğaüstü bir belirti görmek istiyoruz” dediler.39 İsa onlara şu karşılığı verdi: “Kötü ve vefasız kuşak bir belirti istiyor! Ama ona Peygamber Yunus’un belirtisinden başka bir belirti gösterilmeyecektir. 40 Yunus, nasıl üç gün üç gece o koca balığın karnında kaldıysa, İnsanoğlu da üç gün üç gece yerin bağrında kalacaktır. 41 Ninova halkı, yargı günü bu kuşakla birlikte kalkıp bu kuşağı yargılayacak. Çünkü Ninovalılar, Yunus’un çağrısı üzerine tövbe ettiler. Bakın, Yunus’tan daha üstün olan buradadır. 42 Güney Kraliçesi, yargı günü bu kuşakla birlikte kalkıp bu kuşağı yargılayacak. Çünkü kraliçe, Süleyman’ın bilgece sözlerini dinlemek için dünyanın ta öbür ucundan gelmişti. Bakın, Süleyman’dan daha üstün olan buradadır.
43 “Kötü ruh insandan çıkınca kurak yerlerde dolanıp huzur arar, ama bulamaz. 44 O zaman, ‘Çıktığım eve, kendi evime döneyim’ der. Eve gelince orayı bomboş, süpürülmüş, düzeltilmiş bulur. 45 Bunun üzerine gider, yanına kendisinden kötü yedi ruh daha alır ve eve girip yerleşirler. Böylece o kişinin son durumu ilkinden beter olur. Bu kötü kuşağın başına gelecek olan da budur.”
İsa’nın Annesi ve Kardeşleri
46 İsa daha halka konuşurken, annesiyle kardeşleri geldi. Dışarıda durmuş, O’nunla konuşmak istiyorlardı. 47 Birisi İsa’ya, “Bak, annenle kardeşlerin dışarıda duruyor, seninle görüşmek istiyorlar” dedi.48 İsa, kendisiyle konuşana, “Kimdir annem, kimdir kardeşlerim?” karşılığını verdi. 49 Eliyle öğrencilerini göstererek, “İşte annem, işte kardeşlerim!” dedi. 50 “Göklerdeki Babam’ın isteğini kim yerine getirirse, kardeşim, kızkardeşim ve annem odur.”
Okuyun öğrenin ve sorgulayın. Sorgulamayı yaparken de gördüğünüz duyduğunuz ve kabullendiğinizi artık sorgulamayı bırakın. Bir sonraki adıma geçin. Aynı yerde dönüp dolaştığınız sürece akıllanamazsınız. Dünyaya geliş amacınız ne para nede zevk. Bunu isterseniz bir çoğunuz bu yolda ömrünü harcar. Kirlenir ve kirli tohumlar bırakır. Böyle yaratılmış olabilirsiniz ama böyle devam etmek zorunda değilsiniz. Yaşantımla sakın beni yargılamayın. Ben sizden bağımsız ve ayrıyım. Her kim beni yalanlarsa karşısında tanrıyı ve şeytanı bulacaktır ve her kim bana inanırsa huzuru tadacaktır. Ne hurafelerden oldum nede yalancılardan. Ne gördüysem aktardım, neyi bildiysem söyledim. Bir falcının günlüğü burada bitiyor, yeteri kadar sizi tanıdım.
Yeniden görüşücez.
Comments
Post a Comment