Siz hiç bitmiş bir hikayenin devam etmesini istediniz mi? Zamanın durduğu anda geçmişle yaşamaya çalıştınız mı? Tüm kötüye rağmen iyiye direnmeye, kötüye baş kaldırıp hayatla mücadeleye girdiniz mi? Yanınız da kim varsa eş, dost, aile hepsi hayatınızdan çıktığın da her şey daha bitmedi demek için kendi başınızın etini yiyip her gün bir parçanız eksildiği halde kalan tek parçanıza sarılıp yola devam etmeyi denediniz mi? Kimsesiz kaldığınız zamanlarda kendinizin dostu olarak kendinizi seçtiğiniz zamanlara da girdiniz mi? Bitmesini istediniz mi acının? Bitmediğin de ona alışıp yola devam ettiniz mi peki? Ders almanız gerektiği zamanlar da tekrar ve tekrar aynı hataları yaptınız mı her defasında? Kırık bir binanın duvarını bir bantla yapıştırmaya çalışıp için de üstünüze düşen parçaların arasında dimdik durmayı da denediniz mi? Hayatınız da bana güven diyen insanların sizi teker teker arkanızdan bıçaklamasına rağmen onlar hakkında en küçük bir kin beslemediğiniz de oldu mu? Kurduğunuz düşlerin hiç bir zaman gerçekleşmiyceğini bilseniz de her gece onu düşünmeye devam ettiniz mi? Ben her gün düşünmeye devam ediyorum da. Bağırmak istediğiniz de tüm insanlara sessizce yutkunup yola devam ettiğiniz de oluyor mu? Sevginin, aşkın, sahiplenmenin bile bir süresi olduğunu bildiğiniz halde her insan da bunu ilk günkü kadar çok istediniz mi? Peki olmadığın da ne dediniz? Susmanın gerektiği yerde kendinizi suçlayıp hep saf halinizi korumaya devam mı ettiniz? Bu bana çok zor gelmeye başladı da. Bir çözüm ararken hayata hiç bir yolu olmadığını anlayınca hayattan mı vazgeçtiniz çözüm aramaktan mi? Ben ikisini de yapamıyorum da. Sizi dinleyen sadece siz kaldığınız zamanlar da tanrıyla konuşmayı denediniz mi? Bana kendisi hiç cevap vermiyor da. Yalnız kalmanın güzel olduğu zamanları düşününce artık hayatınız da birisinin olmasını istediğiniz zamanlar da kime güvenebileceğinizi bilemediğiniz için tek başınıza ilerlemeye devam ettiğiniz oldu mu? Bu durum benim artık canımı sıkmaya başlıyor da. Noktaları koyduğum cümlelerin sonunda virgüle ihtiyaç duymaya başlıyorum da. Vurguların anlamsız insanların gereksiz olduğunu düşünüyor musunuz sizde? Benim hiç aklımdan çıkmıyor da artık. Ben artık sizi bilmiyorum ama yaşadığımı gerçekten hissedemiyorum size tek şunu sormak istiyorum siz hiç nefesiniz kesildiği halde yaşamaya devam etmenin acısını yaşadınız mı? Ben her dakika yaşıyorum da...
1 yıldan uzun süredir yayın konum olan ''Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz? Sanırım bu blogda da sona yaklaştık. Ama artık sonun ne zaman geldiğini bilmiyorum. İnsanoğlunu anlamaya çalışıyorum her gün. Yıllar önce bir insanı anlamanın yolu onunla eşit şartlarda yaşamak olduğunu öğrendim ve bunu başardım. Lakin son konumuzda hiç onlarla aynı konumda olamadım. İnançsa konu, inançsızlık yalanı doğuruyor onlarda. Kısa bir özet geçmek daha anlaşılır yapar. ('') Yapacağım alanlar ''Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz?'' Anlamına gelir. '' - Küfürler ''- Neden inanmıyorsun?'' ''- Ölünce inanırsın. ''- Nerede yaşıyorsun adresini ver de inanmanı sağlayayım. (Verdim) Küfürlere söyleyebileceğim bazı benzetmeler vardır yayınlarda hep söylerim. O da; Muhammed gibisiniz. Tam tarife uyan bir davranış. Muhammed kendisinin peygamber olduğunu iddia eden kişi ve aynı şekilde onun ağzından duyulan sözler i...
Comments
Post a Comment