Skip to main content

Merhaba

Merhaba. Nasılsınız? Belki iyi belki kötü. Ne zamandır iyi veyahut kötüsünüz? Sanırım insanları tanımaya başladığınızdan beri. Bu düşünce sizi aslında bir nebze de olsa rahatlatabilir. ''Bir süre'' O süre geçince ne olur sizce? Sıkılırsınız. Kendinizden, çevrenizdekilerden hatta ailenizden bile. Ne olduğunuz neleri başardığınız neleri sırtladığınız yada nelerin sorumluluğu altında olduğunuz artık sizin için önemli olmaktan çıkar. Siz de yoldan çıkarsınız. Ama böyle düşünmezsiniz. Bir yol çizmişsinizdir kendinizce. İçinde sizin kurallarınız, sizin mantığınız ve sizin yaşadığınız tek bir yol. Ama bu yaşamak için yeterli değildir. İnsanlara tahammülünüz kalmasa bile yine de onlara ne yazık ki ihtiyacınız vardır. Sizin bu hale getiren onlar olduğu için. Asla kimseye muhtaç değilsinizdir aslında. Ama onlar öyle düşünürler. Bu düşünce yüzünden siz o yolunuzu sonlandırmayı düşünmek yerine daha da uzatmayı seçersiniz. Bazen kestirme bir yol bazen kısa süreli geri dönüşler yapar ve keşke yapmasaydım demekten başka bir söz bulamazsınız kendinizi ikna eden. Yaşamak güzel nefes almakta öyle sanırım yıllar önce bir süreliğine hissettiğim duygulardı bunlar artık hissetmiyorum. Uzun süredir. Bunun içinden çıkmak için nedenim yok demiycem var hemde çok ama çıkmak isteyen bir yanım var mı? Zerre yok. Ama geleceğin ne getireceği bilinmez. Belki hala benim için planladığı güzel şeyler vardır ''Hayat için'' Benim için güzel şey kalmadı. Senin için var mı? Empati kurmak bir gereklilik insanlar için. Ama ben ve benim gibiler için empati yetersiz kalır bu yüzden artık çare diğer insanlardan çıkmış vaziyettedir. Bu yüzden tanımaktansa tanımamayı sevilmektense belki de yanlış anlaşılmayı prensip edinmişimdir. Sende edindin mi? Devam etmek isterdim yazmaya ama artık bu da tat vermiyor günün 24 saatinin 24 saati de ayık gezmediğim gibi. Ama artık o da tat vermeyi bıraktı sizin gibi. Ben buyum sen kimsin? Açıkçası merak etmiyorum sadece kendinize sormanızı istiyorum çünkü kötü yaşamın içinde güçlü duran insanlar mutlaka kazanırlar. Ama yaşamın içinde kötümser kalanlar eh cennet verilse cehennemi merak ederler belki de bu yüzden kaybederler. Sen kaybeden misin? Bunun cevabını yaşamamanız için kendinizi sorgulayın, Bu kadar.

Comments

Popular posts from this blog

Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz?

1 yıldan uzun süredir yayın konum olan ''Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz? Sanırım bu blogda da sona yaklaştık. Ama artık sonun ne zaman geldiğini bilmiyorum. İnsanoğlunu anlamaya çalışıyorum her gün. Yıllar önce bir insanı anlamanın yolu onunla eşit şartlarda yaşamak olduğunu öğrendim ve bunu başardım. Lakin son konumuzda hiç onlarla aynı konumda olamadım. İnançsa konu, inançsızlık yalanı doğuruyor onlarda. Kısa bir özet geçmek daha anlaşılır yapar. ('') Yapacağım alanlar ''Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz?'' Anlamına gelir. '' - Küfürler ''- Neden inanmıyorsun?'' ''- Ölünce inanırsın. ''- Nerede yaşıyorsun adresini ver de inanmanı sağlayayım. (Verdim) Küfürlere söyleyebileceğim bazı benzetmeler vardır yayınlarda hep söylerim. O da; Muhammed gibisiniz. Tam tarife uyan bir davranış. Muhammed kendisinin peygamber olduğunu iddia eden kişi ve aynı şekilde onun ağzından duyulan sözler i...

Bir falcının günlüğü 3 Falın Sonu

                            Gerçek detaylarda saklıdır ve o siz detaylara bakmayanlar dansınız.  3 yıllık fal yaşantımın sonucunda aklımda kalan tek güzel sözüm bu. Fala başlamadan önce bende sizler gibiydim. Yaşta bir erken sayılabilir lakin yaşantımı bu derece sorgulamazdım. Gün geldiğinde fincan elime yapışmıştı. Her söylediğim doğru, her sözüm gerçekleşiyordu. Biraz aileden bana aktarılan bir yetiydi fakat kendimde olanlarla birleşince olağanüstü bir sonuçtu. Bu işi yaptığını söyleyenlerle kıyas edince kendimi ve edilince müthişti. Doğumu, ölümü, büyüyü, evliliği, ayrılığı, rüyaları, korkuları, sevinçleri ve hüzünleri ve muskaların yerini 3 yılın ilk yılında söyledim. Sonraki yıl ve bu yıl faldan para almaya başladığım zamanlardı. Tüm samimiyetimle söylüyorum; Sizin için ne kadar emek verirse bir insan onu o kadar kullanmaya çalışır ve alışırsınız. Herhangi birinize yaptığım iyilik için hayatınızda...

Krallığı ayakta da tutan kadın, yıkan yine kadındır

Müthiş bir başlık ve durum tespiti ile ne yazık ki kötümser yaklaşacağım sizlere değerli kızlar. Henüz bir çoğunuz kadın olma aşamasında olduğunuz için yerden yere vurucam tabi bunu idrak eden beni anlar. Selamun aleykum kızlar. Muhtemelen itici olmuştur bu yüzden genç erkeklerin %99 u size bu şekilde yaklaşmaz. Yaklaşan da esprili bir şekilde söyler :) Neyse ki ben müslüman olmadığım için bunu kendi adıma önemsemiyorum, ama siz dürüstlük ararken bir erkeğin birinci adımında nedense hep aradığınız doğruluğu, yalanlarına tercih ediyor veyahut göremiyorsunuz. Hoşunuza da gidiyor olabilir tabi inanç sahibiyim diyen aptalların size karşı savaş atlarını dikip modernlik adı altında köleliğe giden sevgili yolunda her birinizi izleyip dinliyorum. Vazçgeçtiğiniz inançlar, gururlar bir yana değiyor mu vazgeçtikleriniz kısa süreli sahip olduklarınıza? Bunu da hep merak etmişimdir. Ben dürüst bir erkek istiyorum! Diyen fahişe ben buraya sikişmek için geldim diyeni arıyor. Bunu utanarak söyle...