Skip to main content

Bir Falcının Günlüğü

                                                                         BÖLÜM 1

Bir çok kitap denemelerim ve sayısız yazıp paylaştıklarım yazılar ve paylaşmadıklarımı göz önünde bulundurmam gerekirse arşivlerimde bir gün devamının getirilmesini isteyeceğim beni ben yapan fal'ın tanımını yapmaya çalışacağım öncelikle.

Artık günümüzde herkes falın ne olduğunu biliyor değil mi? Bilmeyenleri için de öğrenmek çok zor olmasa gerek. Yazılı internet kaynakları görsel anlatımlar veyahut fal baktığını iddaa eden insanlar. Bunlara her yerde her gün rastlamak mümkün. Bir çoğumuzun fal bakan arkadaşı, anne babası yada akrabası var. Uzun süredir karşılaştığım noktalardan biri ise mutlaka bir kişinin tahminlerinin çıktığını düşündükleri için o kişiye gerçekten fal bakan sıfatının takılması. Sanırım yazmaya başlamamın sebeplerinden birisi de bu. Fal bakan ile falcı tanımının bir olmadığını aklınıza yerleştirmenizi istiyorum. Kahve, tarot veyahut su falı gibi diğer örnekler. Bunlara dünyadaki tüm insanlar bakabilir sonucunda düşünceleri paylaşıp doğru olup olmamasını bekliyoruz. Hayatta karşılaşmamız muhtemel konulardan bir kaçı falıma bakanlardan bir derleme yapmam gerekirse özellikle.. Bir çoğumuz kötü günler geçirdik. Bunların içinde iyi anılarda var. Sıkıntılı bir dönemdeyiz yada yaklaşıyoruz bu döneme. Acı kayıplarımız olmuştur veyahut olacaktır. Para bekliyoruz yada gelecek bir mirasımız var. Yada sürekli bizi izleyen birileri, çevremizdeki çeneler yollar vs.. vs... Bunları söyleyen birine siz falcı sıfatını takıyorsunuz bunu yapmayın.

İlk kural falcı size olması muhtemel geleceğin ve görünen geçmişin üstü kapalı şeklinde cümleler halinde size anlatımını yapmaz. Örnekler halinde kişiler olay örgüsü içinde bulunduğunuz konum öncesi ve sonrası kişinin eğer ki o sırada görebiliyorsa fiziksel ve doğru tanımını. Bunlardan eğer ki birisi yanlış ise o kişi sadece tahminler üstünden yürüyüp sizin anlık tepkimeleriniz ile o konuya devam edip yada konuyu değiştirme gayreti içerisine girer. Gerçek ile sahteyi ayırt etmenizi istiyorum bu konuda. Falı açar açmaz size hayatınızı anlatan bir insanın söylediklerinden ziyade söylemediklerini dikkate almanızı istiyorum. Bu konu şöyle izah edilebilir. Hızlı bir anlatım bir insanda psikolojik olarak hızlı düşünmeye sebep verir. Ve bu anlatımlar basit yaşanılabilir olaylar olsa dahi hızlı bir anlatım olduğu için üstünde o an dikkatli bir beyin süzgecinden geçirme aşamasını size atlatmış olur. Sizde şuana kadar yaşadığınız milyarlarca anı içerisinden o an aklınıza birine getirip sonra ki gün insanlara dün birine fal baktırdım fincanı açar açmaz(yüzüme bakar bakmaz) hayatımı anlattı, sevdiğim çocuğu söyledi vb.... bunları da yapmamanızı sizden rica ediyorum. Cin, hüddam, peri yada adını bilmediğiniz varlıklar olsa dahi size insan olan kimse saniyeler içerisinde size sizi anlatamaz. Bunu o varlıklardan yardım alarak bakıyor olsa bile. Çünkü o varlıklar da bunu ona o sürede anlatamaz o kişide bunu anlayamaz. Bu da yalancı ile gerçeğin arasında ki farklılıkları anlamanız açısından size bir tavsiye olsun.

Birde şu nokta var tanımadığı insanlara iyi fal bakan arkadaşlarımız.. Onları da unutmanızı istiyorum çünkü onlar herkesi tanıdığını düşünen ve karşısında ki bir kişiye de aynı örneğin bir benzerini veren kişiler. Falcı ile fal bakan arasında ki farklardan birisi de şudur. Kendimden örnek vermem gerekirse hiç tanımadığım birinin hayatını, muhtemel geleceğini ve bakım sırasında gerekli gördüğüm söylemem, uygulamam gereken noktaları kendim yaparım. Ben fala başladığım an kişiyi tanırım. İkinci bakım da fal da görünen aynı şekilde geçmiş ve muhtemel gelecek aynı çizgide ilerliyor ise o konuyu tekrar anlatmak yerine oradaki detayları iletirim. Yani bir önceki muhtemel geleceğin nasıl geçeceği. Gelecek değişken iken kader sabittir. Kaderin de ne olduğunu bilmeyenler için bir örnek vermem doğru olur.


X bir yol düşünün ve yolun başında siz. Doğduğunuz anda orayı bir nokta ile belirgin hale getirelim. Yolun istediğimiz bir noktasına da daha büyük bir nokta yapalım orası da yolun sonu olsun.(Bitiş, ölüm yada yeniden uyanış.) Kader bu yola benzer fakat bu yol gibi sağa sola, yukarı veya aşağıya, çapraza yada kıvrıma sadece doğum ile ölüm anınız bellidir kaderde. Onun dışında gideceğiniz yön, alacağınız her bir karar size aittir. Bu yüzden hiç bir falcı ben dahil geleceği yüzde yüz söyleme yetisine sahip değiliz bu konuda ki tahminlerimiz bazen yüzde yüze yakın olsa dahi değişebilir. Fakat ben her zaman kesin konuşmayı sevmeyen fakat kesin konuştuğunda gerçekleştiğini görenlerdenim. Bu yüzden bunu sizlere yazıyorum.

Bu kısma da şuan soru 2 diyelim sorumuz da

Falcı kimdir? Falcı nasıl olunur?

Benim tanımıma göre falcı sıfatını kişinin ancak kendisi takabilir kendisine buna layık görür ve gerçek bakım yaptığı kişiler de buna onay verir ise o kişi gerçek bir falcı olur. Gerçek bir bakım o anki ihtiyaç ve verimle alakalıdır. Örnek vermem gerekirse karnınız aç olduğunda bir yemek yeme ihtiyacında olup o yemeği yediğiniz taktir de karnınız doyup açlığınız gider. Gerçek bakım da tam anlamıyla buna benzer bir beklentinin giderilmelisi. İçimizde saklı tuttuğumuz bizim dahi bilmek istemediğimiz üstününü kapattığımız yada özellikle duymak istediğimiz. Yada bir kötü tablo bize, ailemize yapılmış bir muska büyü onların çıkarılıp ortadan bu sorunu kaldırmak. Gerçek bir falcı bunları ve daha fazlasını yapabilir. İlerleyen zamanlar da bu konuların daha detaylı anlatımını yapacağımı düşünüyorum.

Falcı nasıl olunur?

Güzel bir soru aslında. Şurada bir at gördüm anlamı ne acaba? (Bilmeyenler için) Bilenler söylerler bilmeyenler google beye sorup cevabını öğrenirler dimi. Bana göre falda figürler ve resimler yazılı kaynaklara göre yüzde yüz doğru değildir. Tıpkı rüya tabirleri gibi. İnsanların aç olduğu bilgisiz oldukları konular vardı ve birileri kendi düşüncelerini aktardı ve bu yayıldı. Zamanla bunlara gerçek gözüyle bakılıp gerçekmiş gibi insanlara anlatıldı. İnsanlar da birbirine. Ben baktığım fal da harf, bir at, vb.. bir şey görmem ben ne olduğunu görürüm ve bunun da beni nasıl falcı yaptığına inanan etkenler arasında yer aldığını söyleyebilirim.


Falcı olma kısmı ise karmaşıktır. Varlıksız bir bakıma ben şahsen inanmıyorum. Şahsen olmadan da inanmıyorum. Herkesin bir varlığı olduğu bir gerçek iken psikoloji üstünden bakımlar ne yazık ki karşımda sonuçsuz kaldığı için buna gerçek bir bakımla karşılık verip o tezi çok çürütmüşlüğüm oldu ve olacaktır. Falcılığın bir çoğu nesilden nesile aktarılan bir değiş tokuş ile yeni bir insana geçer. Bazen aktarım durumları değişebilir. Bakan birinin kendi iradesi ile bir başka bakan birinin güçlenmesi, azimli olan birinin varlık tarafından seçilmesi yada kişinin kendisinin bunlara hep sahip olduğu, olması. Yazılı kaynaklar ile falcı olamazsınız ne yazık ki arkadaşlar ama fal bakabilirsiniz. Oradaki tahminlerden bazıları mutlaka tutacaktır. Ama fal içinizdekidir. Bu sizi falcı yapar. Dünya hayatında öğrenilebilecek ders gibi görmeyin falı.

Şimdilik bu kadar yarın sizden gelen mesajlar ile bu yazıya devam ederim ve yazdıklarımın hepsi gerçektir. Yazmadıklarımı yazdığımda benden teyit etmemi isteyeceksiniz fakat bunu yakın bir zamanda yaşadığım şehirde ki insanlardan zaten doğru olduğunu duyup yanıma geleceğinizi düşünüyorum.

Comments

Popular posts from this blog

Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz?

1 yıldan uzun süredir yayın konum olan ''Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz? Sanırım bu blogda da sona yaklaştık. Ama artık sonun ne zaman geldiğini bilmiyorum. İnsanoğlunu anlamaya çalışıyorum her gün. Yıllar önce bir insanı anlamanın yolu onunla eşit şartlarda yaşamak olduğunu öğrendim ve bunu başardım. Lakin son konumuzda hiç onlarla aynı konumda olamadım. İnançsa konu, inançsızlık yalanı doğuruyor onlarda. Kısa bir özet geçmek daha anlaşılır yapar. ('') Yapacağım alanlar ''Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz?'' Anlamına gelir. '' - Küfürler ''- Neden inanmıyorsun?'' ''- Ölünce inanırsın. ''- Nerede yaşıyorsun adresini ver de inanmanı sağlayayım. (Verdim) Küfürlere söyleyebileceğim bazı benzetmeler vardır yayınlarda hep söylerim. O da; Muhammed gibisiniz. Tam tarife uyan bir davranış. Muhammed kendisinin peygamber olduğunu iddia eden kişi ve aynı şekilde onun ağzından duyulan sözler i...

İnsanları Kandırmak

İnsanları Kandırmak Aslında başlığı sevmediğim bir yazı olacak bu fakat yazılmalı. Hepimiz hayatta kandırılmış birer bireyiz. Aynı zamanda kandırmış. Bize inanan insanları bazen üzmüş bazen inandıklarımızın üzüntüleri ile üzülen tarafta biz olmuşuz fakat kandırılmak nedir? İnanmaktır. İnanmadığınız herhangi bir konuda her ihtimal mevcuttur, yaşanabilir. Yani x bir kişi x bir kişiye x bir konuda güvendiği taktirde ve bu güven boşa çıkması durumunda x kişi x kişiyi kandırmış mı oluyor? Evet. Hayır konuyu başa alalım. Ben cereni çok seviyorum(ceren kimse) ve bu çok sevdiğim ceren beni şeftali ile aldattı. Bildiğimiz şeftali ve bunu bana anlattı fakat bir mesaj ile itiraf şeklinde şeftalinin ismi yerine niyazi olarak. Ben cerene son derece kanmış vaziyetteydim. Ceren bana gerçeği söylemeseydi bir şeftali uğruna ilişkiyi bitirme yoluna hızla gidebilirdim. Mesajda ki amaç, inanç, vb ne varsa sorgulamadan. Fakat ben cerene inansaydım(güven) buna kanmayan durumda olacaktım. Biraz ...

02.07.2017

İçimde ki feci sıkılmışlığı bir kenara bırakınca sadece sessizliğe odaklanıyorum. Bir insan sessiz kalabilir bir insan sessizliği yaratabilir ve bir insan sessizlik isterken onlarca kişinin konuşması arasında sadece kendine odaklanmayı deneyebilir ben o insanım. Hata payı olan kusurlu bir tür olarak buradayız evet bunun farkındayım bir çoğumuz kusuru artık reyondaki bir ucuz eşya gibi düşünüp almayı neden sevdiğini de anlıyorum. Bir noktayı çözmek diğer noktaların bir bir çözülmesi demek ama o bir nokta... Kalın. Tarihin kalıntıları medeniyetlerin halen daha yaşayan o güçlü duvarların, anıların kalınlığından daha kalın. Güç olan güce sahip olmak denildi ve bunu şu dakikada ben söyledim bundan binlerce yıl sonra söylenecek olup olmaması hiç önemsediğim bir konu değil tıpkı tarihteki diğer insanlar gibi. Kendimi farklı bir insan modeli olarak hayal etmiyorum ama yaşantım buna müsait. Derken kendi dünyamda kendi insanlarımla geleceği resmedip içinde ölümü hak eden o kadar kusurlu robot va...