Skip to main content

Falcılık - Günah

FALCILIK VE GÜNAH İLİŞKİSİ


Bu yazımda sizlere eskiden daha çok karşılaştığım fakat son zamanlar da bir azalma olsa da halen daha insanlardan duyduğum girdiğim yüce günahdan bahsetmek istiyorum. Her birimizin yaşadığı, yaşamaya çalıştığı bir din var değil mi? Dindar bir müslümana göre nasıl ki diğer tüm dinlerin işlevliği son bulsa da bir hristiyan için müslümanlık gerçek değil veyahut inanılmayı gerekli bulmaması bence tartışmaya değer değildir. Dünyada bir seçim hakkı var. Gözünüzü açtığınız andan itibaren ikili olasılıklarla tanışmaya başlamışsınızdır. Bu din için de geçerli iyi ve kötü insan olmak içinde geçerli. Bana göre tanrı büyük bir kavram fakat anlaşılması zor değil. Anlamak için kaç yılımı verdiğimi söylersem bana din için araştırma yapan bir kişinin yetmiş yıl araştırdığını söyleyeceğiniz için size bunları yazıyorum. Her ilim farklıdır. Bunlardan bazıları kısa bir sürede öğrenilebilir bazıları ömür boyu sürebilir, öğrenilmeyebilir fakat bazıları ise hep bildiklerinizdir. (Diğerlerinin asla bilemeyeceği) Neye inandığınız benim için önemli değil. Ben sizlere inanmayan biriyim. Fakat benim sizlere inanmamak için haklı sebeplerim var iken sizlerin bana inanmaması için sebepleri neler? Bu yüzden yazmakta ısrarcıyım. İnternetten kısa bir araştırma ile fal bakanın ve baktıranın hakkında yazılı kutsal olan ve olmayan yazıları paylaşmak istiyorum. (Sizin kutsalınız)

Yıldız falı, kahve falı, el falı gibi her çeşit fal hurafedir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Falcının, büyücünün söylediklerine inanan, Kur'an-ı kerime inanmamış olur.)

Bu noktayı biraz açalım. Bir çoğunuz kurana inandığınız halde neden söylediklerini uygulamamakta ısrarcısınız. Başınızı niye örtmüyorsunuz demiyorum. Konuştuğunuz erkekler, kızlar, ailevi değerleriniz, uygulamalarınız, yalanlarınız, bu konuyu açarsam bir çoğunuzu dinsizlikle suçlamak zorunda kalabilirim. Bu benim aslında cevabını bildiğim konu. Devam ediyorum.

Cinci hocanın cinden kurtardığına inanarak, ona ücret vermek caiz değildir.

Yani diyor ki cinler tarafından musallata uğratılmış bir insanın cinlerini alan onu gazaptan kurtaran hocaların para alması doğru değildir. Haram denilebilir. İsimleri saymaya başlayalım mı bu günahı işleyen zatların? İzmir, istanbul, ankara vb illerdeki sayının toplamı 500 den fazla. İnternet siteleri, forumlar bu sayı 2000 e tekabul ediyor. Hangilerinin doğru hangilerinin yalancı olduğunu bilemiyorum. Konu nereye gidecek bende merak içerisindeyim. Devam ediyorum

Hadis-i şerifte (Büyü yapan ve yaptıran ve bunlara inanan bizden değildir) buyuruldu. (Bezzar)


Bu konuda bazılarınızdan insaf diliyorum. Kendim gördüm büyünen ne olduğunu, nelere sebebiyet verdiğini. Kendim biliyorum bir ailenin bitişinden yükselişini. Ben büyü bozan biriyim ve bundan zerre ücret almayıp almayacak biri. Bu yolu kendime seçiyorum çünkü sizin inanıp inanmadığınızın arasında kalırsam dünyanın gidişatı belli. Sizin de belli olduğu gibi. Birilerinin dur demesi gerek sizin gibiler hızla koşarak devam ederken.

Kulak çınlaması kötüye alamet değildir. Çok kimsenin kulağı çınlar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kulağı çınlayan beni hatırlasın, bana salevat-ı şerife getirsin. Sonra da "Beni hayırla anana Allah rahmet etsin!" desin!) [Müslim]

Sanırım bir çoğunuz x bir kişinin size seslendiğini düşünüyorsunuz değil mi? Açıkçası bende öyle ama hangi inananız hadisleri dinliyor ki? Yok demiyorum. Var olanları da bizzat tanıyorum fakat benimle falın günah olduğunu, bazılarının psikolojik sorunlar yaşadığımı söylemesi üzerine bir kez daha devam ediyorum.

Gazetelerdeki burç sayfalarını okumak caiz değildir.

Halk arasında, zodyak (burçlar kuşağı) üzerinde yer alan 12 takım yıldıza "burçlar" adı verilir. Zodyak, gökyüzünde güneş ve başlıca gezegenlerin yolu üzerinde bulunduğu tasarlanan hayali bir kuşaktır. Burçlar kuşağı olarak da söylenir. Güneşin burçlara karşı olan durumunun değişmesi yüzünden, bugün burçlardan hiçbiri kendi adıyla anılan bölgede bulunmamaktadır. Bu yüzden 20. yüzyılda Güneş, 1 Ocakta Oğlak burcunda olmayıp Yay burcundadır. Bu yüzden de burçlarda doğanların belli bir karakter sahibi olduğu söylenemez. Her burçta doğan aynı karaktere sahip olsa, bütün dünyadaki insanlar 12 karakterli olurlar. Aynı burçta doğan iki kişiden biri âlim, diğeri zalim, biri sert, öteki yumuşak olabilir. İnsanların karakterlerini burçlar tayin etmez.


Zeyd ibni Halid el-Cühenî (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hudeybiye’de gece yağan yağmurun ardından sabah namazını kıldırdı. Namazı bitirince insanlara yöneldi ve şöyle dedi:


‘Rabbinizin ne dediğini biliyor musunuz?’ Sahabeler:
−Allah ve Rasulü daha iyi bilir dediler. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−‘Allah-u Teâlâ dedi ki: Kullarımdan bazıları bana inanmış, bazıları da inkâr etmiş oldu. Kim Allah’ın kerem ve rahmetiyle bize yağmur yağdı derse o kimse inanmış ve burçların tesirini inkâr etmiştir. Kim de şu ve şu yıldızın etkisiyle bize yağmur yağdı derse o kimse beni inkâr etmiş ve burçların tesirine inanmıştır.”
Buhari

Dergi ve gazetelerdeki şans burçlarına bakmak da bu anlamdadır. Kısmetinde yıldızların ve gezegenlerin etkisi olduğuna inanırsa müşrik’tir. Eğlence olsun diye okursa asidir, günahkârdır. Çünkü şirk olan bir şeyi okuyarak eğlenmek caiz değildir. Ayrıca, şeytan kalbine yazılanlara inanmayı sokabilir. Şirk’e düşmesine sebep olur.
Allah (Azze ve Celle) faydalı kılmadığı şeylerde faydalı olduğuna inanmak da şirk’tir.
 

Burçlarınızı sevin. Çünkü bu yazdıklarım da sizin için bir anlam teşkil etmeyecek. Devam ediyorum.

Bana falın şirk koşmak olduğunu söyleyenler acaba anlamının ne olduğunu biliyorlar mı? 

Büyük günahların en büyüğü şirktir. Şirk, Allah'a ortak koşmak, Allah'tan başka ilâh olduğuna inanmak. Daha açık bir ifade ile Allah'ın ortağı olduğunu kabul etmektir, bu anlamdaki şirk, sadece büyük günah değil, aynı zamanda küfürdür. Yani Allah'ın ortağı olduğuna inanan kimse mü'min değildir. Peygamberimiz zamanındaki müşrikler, Allah'a inanıyorlardı. Ancak Allah'a ortak koştuktarı için mü'min sayılmıyorlardı.
  Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:
  "İlahınız bir tek ilahtır. O'ndan başka ilah yoktur. O rahmandır, rahimdir." (Bakara, 162)
  "De ki O, Allah birdir. Allah sameddir. O doğurmamış ve doğurulmamıştır. Hiç bir şey O'na eş ya da denk değildir." (İhlas Suresi)
  "Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka tanrılar bulunsaydı yer ve gök kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki Arş'ın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir." (Enbiya, 22)

İbadet yalnız Allah'a yapılan ve ancak O'nun hakkıdır. Çünkü insanı yaratan, yaşatan ve üstün yeteneklerle donatan O'dur.
  Onun için de en üstün saygı demek olan ibadet de O'nun hakkıdır. Ondan başkasına ibadet yapılmaz. Bunun için O'na yapılan ibadete başkasını ortak etmek de şirktir, belki de şirkin en yaygın olanıdır. Bazı kimseler farkında olmadan bu günahı işlemekte; Allah'a gösterilmesi gereken saygı ve tazimin benzerini insanlara da göstermektedirler. Halbuki günde beş vakit kıldığımız namazın her rekatında okuduğumuz Fatiha sûresinde:
  "Ey Rabbımız, yalnız Sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz." diyoruz.

Bir çoğunuzun yaptığı hatalardan bahsedecek olursam.... 

Peki ben kimim neden ben fal bakıyorum neden bir çok insanın sıradan bir hayatı var iken neden kendimi bu yola adıyorum. Sizin yüzünüzden. Dini nasıl yaşadığınız, yaşamadığınız beni ilgilendiren bir konu değil. Beni ilgilendiren konu doğumumdan itibaren cinlerin, diğer varlıkların var olduğunu bilmem, görmem, konuşmam ve büyüme zamanında sonra benimle gelişen bazı yanlarımın neleri engelleyip neleri yaşatabileceğimin farkında olmam. Aramızda kalsın bu anlatacaklarım küçükken cinleri bizzat gördüğümde korkardım. Şekilleri, davranışları açıkçası bilmediğiniz bir şey. Rüyamda peygamberleri gördüğüm zamanlar oldu çok küçük yaşlar da kim olduklarını yıllar sonra okulda ki din kitaplarından öğrendiğim peygamberler. Benim çocukluğum bu ve buna benzer geçti. Korkutucu bölümleri olmadı mı? Bir çoğu başta korkutucuydu. Zamanla düşünme yetimi kazanınca sorgulamayı öğrendim. Ne için? Neden? Sizce neden?


Çoğu yazımda soruyorum sizlere bazı konularda ki fikirlerinizi hiç birinizden henüz bir cevap almadım açıkçası. Fakat biri de gelip beni tanıyormuşcasına atıp tutması şimdiye kadar hiç yapmadığım kötülükleri yaptırmak için öyle bir canımı çektiriyor ki tutuyorum kendimi. Ben büyü yapabilirim. Güçlü büyüler. İnsanların hayatını bitirebilecek büyüler. Bunları yapması inanın uğrunda olduğum yoldan çok daha kolay. Şahsi hayatımda karşılaştığım o kadar sorun oldu ki hiç birinde bu yola başvurmadım. Sonuçları korktuğum sonuçlar doğuracaktı. Kötü bir insan olacaktım açıkçası. Ve benim kötü bir insan olmam sizlere bu şekilde cevap veriyor olmamın çok daha dışında olacaktı. Devam ediyorum.

Falcılık dışında devam etmek istiyorum konuya. Konumuz gelecek. Yalnızca allah bilen diyenlere cevap vericem bu konuda. Allah kimdir? Her biriniz içinizden cevaplayın bu bölümü bu sorunun cevabı ile açmıycam. 

Bir sistem var değil mi? Bu sistem de allah'ı bir çok insan ne yazık ki dualara cevap vermeyen, kötülükleri engellemeyen bazılarınınsa günah keçisi olarak onu belleyen bir sistem. İnananlar için kıyamete kadar devam edecek olan bir sistem inanmayanlar içinse hiç var olmayan bir sistem ama allah nedir? 

Yarattı ve geri mi çekildi? 

Dünyada var olan 18'in üzerinde büyük sayılabilecek dinler var. İnanan sayıları her gün değiştiği için gerçek inananları baz almam durumunda bu sayı hızla düşecektir. Size bir soru sormak istiyorum.

Siz neye inanıyorsunuz?

Bir yaratana inanırken onun hakkında ne biliyorsunuz? Neden sorgulamıyorsunuz? Falcılığı, büyücülüğü, sistemi, dünyayı, insanları neden sorgulamıyorsunuz. İlk kendinizden başlayın. Dünyada toplam var olmuş dinlerin sayısı bilinmiyor. Sayısız inanış geçmiş iken neden hala onun adını kullanıp en çok onu anlamamakta ısrar ediyorsunuz. Ben yaradana kızgın biriyim. Bunu yapmaya hakkım var çünkü bana her ne yaşattıysa çözümünü sizde bıraktı. Ve sizler gerçekten uğraşılmasından ziyade bir iyiyi hak etmeyenlersiniz. Bkz;

DÜNYA

Türkiye'de her gün 2 bin 886 trafik kazası oluyor



DÜNYADA YILDA 1.2 MİLYON KİŞİ KAZADA ÖLÜYOR


Bu sayının en azı. Dikkatsizliğiniz yüzünden. Hırs yüzünden. Birisi de çıkıp diyecektir ''kaza''. Benim de kazalarım olacak bu günden itibaren. Devam ediyorum.

Şok eden dünya tecavüz raporu

Dünya geneli tecavüz raporu açıklandı. Açıklanan verilere göre Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan kadınlar daha çok tecavüze uğrarken listenin son sırasında Suudi Arabistan yer aldı.




21 ülkenin son yıldaki verilerini toplayarak elimde ki sayı 146.775. Düşünün ki 146.775 kişilik bir ilçede yaşayan her kadın, çocuk bir yılda düzenli olarak tecavüz ediliyor ve siz evinizde uyumaya, istediğinizle ilişkiye girme, para kazanma, yemek yeme haklarınızı sonuna kadar kullanıyorsunuz. Bu sayıyı dünya geneli ile çarpar ve rapora yansımamış olanı baz alırsak 1 milyon sayıyı ne yazık ki geçecekti. Sadece bir yılda. Sizden nefret ediyorum.


Bir kaç yazılı örnek verip tekrar devam etmek istiyorum

O kadar canilik örneğine sahipsiniz ki en yakınlarımdan dahi nefret etmeye başladım buna kendim dahilim. Bir bebeğin elinden alınan doğum hakkı gibi. Bugün haber de gördüm bir doğum yapan anne tuvalette bunu gerçekleştirip fazla kilolarından hamile olduğunu fark edemeyip çocuğunu havalandırma boşluğundan atarak iç organlarının yırtılıp beyin kanamasından ölümüne sebebiyet veriyor. Bir kez daha nefret ettim sizden. Bazen sorguluyorum bu nefretin sonu yaradan mı olmalı? Düşününce bizi böyle yaratmış olmamalı değil mi? Bir yerler de hata olmalı onun yarattığından çok iblisin tohumları gibi davranmıyor muyuz? Yada diğer açı iblis mi kazanıyor? İnsanlığın başından beri örnekleri izlersek bu fikir de bir olmamamız için bir sebep yok. Nereden nereye geldik değil mi? Amacım daha çok insana ulaşmak daha çok insana derdimi anlatabilmek. Umuyorum ki zamanla o da olacak fakat bunları durdurmanın yolu ne? Ben yaradan ve yarattığının sınavına karışmak istemiyorum bir allah ve şeytan savaşı var dünyada. Tanrı denmez allah denir ile aynı boyut bir savaş. Hangisinin kazanacağı inanın zerre umurumda değil. Ben kendi varoluş sebebime bakıyorum. Ben müslüman birisi değilim. Çok uzun bir süredir. Olmama sebebim ben dinin bana söylediklerini uygulamıyorum ki neden kendimi içine dahil ediyim. Ne için? İnanıyorum fakat kendimi onun karşısında kandıracak kadar düşmediğimi düşünüyorum. Size bir sır veriyim. Kandıramayacaksınız. Dünyaya kendiniz için gelip kendiniz için çabaladığınız her bir süre kaybetme yolunda hızlı hızlı ilerlerken kazanamayacaksınız. Bu yüzden itiraf ediyorum hastayım. Bunları düşündüğüm için. Bir şeyleri değiştirme ümidim var olduğu için ve bu hiç kolay değil. Doktorumun da siz olduğunu düşünürsem vay benim halime. Neyse fal konusuna geri dönelim. 

Gelecek görülebilir. Din konusunda allahın izin verdiği kullar görebilir fikri vardır. Tam bir kesinlik olmamakla beraber kuranın halen daha net çevrilememesi yorumlamaması sonucundan sizlere kesinlikli belirtiler sunamıyorum ki sunmak da istemiyorum. Gördüm, gösterdim anlattım. İnanan insanların bana olduğunu biliyorum. Onlar da kendilerini biliyorlar. Şunu merak ediyorum niçin bir insanın önleyebileceği faciaya inanmamakta bu kadar ısrarcısınız. Cevap verin bana! 

Ben dünyayı değiştirmek istemiyorum. Dünyanın özüne dönmesini istiyorum. Ayinlerin yapılacağı bir ortam cinlerle irtibat kurulabilecek bir yer inanmayanların inanacağı bir yol sunuyorum. Ölmüş ruhlar ile iletişime geçirebileceğimi iddaa etmiyorum bunu yapacağımı söylüyorum. Gelecekte bir terör saldırısını önleyebileceğimizi söylüyorum. Ben size allahın bize verdiği ne var ise kullanmamız gerektiğini vaat ediyorum. Dünya eğer iyiye gitmiyorsa kıyametin gelmesini beklemek yerine onu engellemek. Ben dinlerin geçmişte ki gibi bir gün yok olmasını istemiyorum tıpkı bugün yok oluşlarını izlediğim gibi. Neler yapabileceğimizin hiç farkında değiliz. 

Kendinize iyi bakın ve yaşadığınız zamanı, dünyayı hiç de sıradanmış gibi algılamayın. Gücünüz okuma, yazma, iş ve para ile alakalı inanın zerre değil. Ruhun gücünü bir gün görmeniz dileği ile yazımı sonlandırıyorum.

Comments

Popular posts from this blog

Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz?

1 yıldan uzun süredir yayın konum olan ''Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz? Sanırım bu blogda da sona yaklaştık. Ama artık sonun ne zaman geldiğini bilmiyorum. İnsanoğlunu anlamaya çalışıyorum her gün. Yıllar önce bir insanı anlamanın yolu onunla eşit şartlarda yaşamak olduğunu öğrendim ve bunu başardım. Lakin son konumuzda hiç onlarla aynı konumda olamadım. İnançsa konu, inançsızlık yalanı doğuruyor onlarda. Kısa bir özet geçmek daha anlaşılır yapar. ('') Yapacağım alanlar ''Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz?'' Anlamına gelir. '' - Küfürler ''- Neden inanmıyorsun?'' ''- Ölünce inanırsın. ''- Nerede yaşıyorsun adresini ver de inanmanı sağlayayım. (Verdim) Küfürlere söyleyebileceğim bazı benzetmeler vardır yayınlarda hep söylerim. O da; Muhammed gibisiniz. Tam tarife uyan bir davranış. Muhammed kendisinin peygamber olduğunu iddia eden kişi ve aynı şekilde onun ağzından duyulan sözler i...

İnsanları Kandırmak

İnsanları Kandırmak Aslında başlığı sevmediğim bir yazı olacak bu fakat yazılmalı. Hepimiz hayatta kandırılmış birer bireyiz. Aynı zamanda kandırmış. Bize inanan insanları bazen üzmüş bazen inandıklarımızın üzüntüleri ile üzülen tarafta biz olmuşuz fakat kandırılmak nedir? İnanmaktır. İnanmadığınız herhangi bir konuda her ihtimal mevcuttur, yaşanabilir. Yani x bir kişi x bir kişiye x bir konuda güvendiği taktirde ve bu güven boşa çıkması durumunda x kişi x kişiyi kandırmış mı oluyor? Evet. Hayır konuyu başa alalım. Ben cereni çok seviyorum(ceren kimse) ve bu çok sevdiğim ceren beni şeftali ile aldattı. Bildiğimiz şeftali ve bunu bana anlattı fakat bir mesaj ile itiraf şeklinde şeftalinin ismi yerine niyazi olarak. Ben cerene son derece kanmış vaziyetteydim. Ceren bana gerçeği söylemeseydi bir şeftali uğruna ilişkiyi bitirme yoluna hızla gidebilirdim. Mesajda ki amaç, inanç, vb ne varsa sorgulamadan. Fakat ben cerene inansaydım(güven) buna kanmayan durumda olacaktım. Biraz ...

02.07.2017

İçimde ki feci sıkılmışlığı bir kenara bırakınca sadece sessizliğe odaklanıyorum. Bir insan sessiz kalabilir bir insan sessizliği yaratabilir ve bir insan sessizlik isterken onlarca kişinin konuşması arasında sadece kendine odaklanmayı deneyebilir ben o insanım. Hata payı olan kusurlu bir tür olarak buradayız evet bunun farkındayım bir çoğumuz kusuru artık reyondaki bir ucuz eşya gibi düşünüp almayı neden sevdiğini de anlıyorum. Bir noktayı çözmek diğer noktaların bir bir çözülmesi demek ama o bir nokta... Kalın. Tarihin kalıntıları medeniyetlerin halen daha yaşayan o güçlü duvarların, anıların kalınlığından daha kalın. Güç olan güce sahip olmak denildi ve bunu şu dakikada ben söyledim bundan binlerce yıl sonra söylenecek olup olmaması hiç önemsediğim bir konu değil tıpkı tarihteki diğer insanlar gibi. Kendimi farklı bir insan modeli olarak hayal etmiyorum ama yaşantım buna müsait. Derken kendi dünyamda kendi insanlarımla geleceği resmedip içinde ölümü hak eden o kadar kusurlu robot va...