Skip to main content

Büyü

Yazıyı yazmamın sebebi basit. Bir çok insan hayatında yaptığı en büyük hata sürekli bir başkalarına yıkmaktan geçiyor. Bu bazen sevdikleriniz, bazen sevmedikleriniz, bazen dillendirdiğiniz kaderiniz bazende şeytanın kendisinde. Halbuki yaşanan ve yaşanacak her şeyin sebebi sizsiniz. Yeryüzünde varolduğunuz müddetçe acıları, mutlu günleri, tesadüfleri, şansları yaşamakla yükümlüsünüz. Son 1 yılınız çok acı geçmiş olabilir. Bir trafik kazasında çocuğunuzu, eşinizi, annenizi ve babanızı kaybedip o kazadan yarada almadan çıkan tek insanda siz olabilirsiniz. Yada son bir yılınızda hayatınıza aldığınız her kişi sandığınızın aksine farklı bir karakterde çıkabilir. Yada hangi açıdan bakacağınızı bilmiyor olabilirsiniz. Bunu kendinize öğretin.

Yaşanan her şeyin sebebi vardır. Sürekli insanlar da bir büyü şüphesi bu şüphenin nereden doğduğuna bir bakalım.


Farklı cin ve şeytan konulu filmler özellikle son 40 yıldır insanların kanına işlendi. Olanın aksine. İnsanların musallat durumları eski zamanlarda her 10 kişiden 1 inde görünür iken şimdi on kişinin dokuzu da bunu yaşadığını söylüyor bize. Halbuki tarihin başından beri varolan güçler insanlara şimdiki kadar hiç bir zaman bu kadar korku salamamıştı. Hiç bu kadar etkisi altına alamamıştı. Çoğu genç yaştaki insan bu film afişlerindeki görsellerden dahi korkarken filmdeki seslerin etkisi altında bir ömür boyu yaşamakla mahkum bırakıldılar. İnsanların korkusuyla beslenmek bir insanın en büyük acizliğidir. Ortada korkulmaya değer bir konu yoksa da bunları çürütmek yine biz insanların görevidir.

Yukarıdaki üç farklı filmin üç görselide bayanları içeriyor. Bir çok filmin ana teması bayanlar üzerine kuruluyor. Ve inanın bir çok fal baktığım bayanlar ya bir cinin etkisinde olduğu söylüyor yada bir cini gördüğünü. İnanın cinleri görebilme yetisi olsa ilk kaçarak uzaklaşacağı insan benim. Filmlerdeki bayanların rolü tamamen izleyici kitlesinden geçiyor. Tarihte büyücülük, falcılık ne zamandan beri kadınların saltanatında orası da bilinmez fakat bir 40 yıldır bu işin öncüleri bayanlar oldu. Halbuki onlar en çok korkanlar.

İnstagram üzerinden erkek falcı? Sorusuna cevabımı verdim. Falın bayanların arasında bir eğlenceden ibaret olduğunu zanneden herkes bir gün gerçekle yüzleşecektir. O gün buralarda olmasanız bile. Fal tarih boyunca bu kadar ayaklar altına alınmamıştı. Asıl konumuza geliyorum

                                                                        BÜYÜ
Varlığını her kim inkar ederse o en büyük kara büyüyü yaşayacaktır ve her kim büyü üstünden insanların kaderiyle oynamaya kalkışacaksa bilsin ki bedelini hayatıyla ödeyecektir.

Buda benden büyü yapıyorum, büyü bozulur diyen kim var ise açık olarak bir güç gösterisidir. Benden emir verildi. Bağlama büyüsü, öldürme büyüsü, geri getirme büyüsü vb her ne var ise gerçek kaynaklarda böyle bir büyü yok. Yazılmış çizilmiş bir çok safsata olsa da gerçek kaynaklar saklı, tesiri olan kitaplar gizli arşivlerde, bu ilmi yer altında saklı tutan gruplarda tutuluyor. Bunu gideceğiniz bir hocadan öğrenemezsiniz. Büyü yapıyorum diyen her kim var ise ben uyarımı yaptım ve affım olmayacak. Büyü bozduğunu iddaa edip sizden paralar alanlar ise yaradanın ayetlerini peygamberlerin hadislerini bir kağıda yazıp size verip büyünün bozulacağını söylüyor. Kendileri için tekrar bir kağıt çizip hazırlasınlar ihtiyaçları olacak.

Kötülüğün şeytandan geldiğini zannedenler iyiliği de kötülüğü de yaradanın yaptığını bilmeyenler. Şeytanın kulaktaki bir duyum olduğunu bilmeyenler yaptığı bir hatayı şeytana mal edecekler. Fakat o ateşte yanan kendileri olacak. O kadar uzaklaştık ki ilimden gerçeğin ne olduğunu araştırma gayretinde dahi değiliz. O kadar kötülüğüne aç insan var ki bir başka insandan medet umacak.

Hayatınızda eğer ki üst üste 3-4 kez doğum yapamıyorsanız geçmişinize bakın. Tesirli büyüler geçmişten gelenlerdir. Soydan gelenler. Büyü bozma işlerinde hurafe insanların esiri olmayın. Büyü bozan her kimse sizden bir ücret talep etmez. Bu işi maddiyat uğruna yapanın sonu cehennem ateşi olacak iken kim varlığını bildiği bir yola gider ki? Mantığınızı boşuna yaratmadı yaradan. Yaradanın yarattıklarını anlamaya çalıştığınız kadar yaradanı anlamaya çalışsaydınız bunları size anlatmak zorunda kalmazdım. Kendinize iyi bakın.




Comments

Popular posts from this blog

Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz?

1 yıldan uzun süredir yayın konum olan ''Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz? Sanırım bu blogda da sona yaklaştık. Ama artık sonun ne zaman geldiğini bilmiyorum. İnsanoğlunu anlamaya çalışıyorum her gün. Yıllar önce bir insanı anlamanın yolu onunla eşit şartlarda yaşamak olduğunu öğrendim ve bunu başardım. Lakin son konumuzda hiç onlarla aynı konumda olamadım. İnançsa konu, inançsızlık yalanı doğuruyor onlarda. Kısa bir özet geçmek daha anlaşılır yapar. ('') Yapacağım alanlar ''Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz?'' Anlamına gelir. '' - Küfürler ''- Neden inanmıyorsun?'' ''- Ölünce inanırsın. ''- Nerede yaşıyorsun adresini ver de inanmanı sağlayayım. (Verdim) Küfürlere söyleyebileceğim bazı benzetmeler vardır yayınlarda hep söylerim. O da; Muhammed gibisiniz. Tam tarife uyan bir davranış. Muhammed kendisinin peygamber olduğunu iddia eden kişi ve aynı şekilde onun ağzından duyulan sözler i

İnsanları Kandırmak

İnsanları Kandırmak Aslında başlığı sevmediğim bir yazı olacak bu fakat yazılmalı. Hepimiz hayatta kandırılmış birer bireyiz. Aynı zamanda kandırmış. Bize inanan insanları bazen üzmüş bazen inandıklarımızın üzüntüleri ile üzülen tarafta biz olmuşuz fakat kandırılmak nedir? İnanmaktır. İnanmadığınız herhangi bir konuda her ihtimal mevcuttur, yaşanabilir. Yani x bir kişi x bir kişiye x bir konuda güvendiği taktirde ve bu güven boşa çıkması durumunda x kişi x kişiyi kandırmış mı oluyor? Evet. Hayır konuyu başa alalım. Ben cereni çok seviyorum(ceren kimse) ve bu çok sevdiğim ceren beni şeftali ile aldattı. Bildiğimiz şeftali ve bunu bana anlattı fakat bir mesaj ile itiraf şeklinde şeftalinin ismi yerine niyazi olarak. Ben cerene son derece kanmış vaziyetteydim. Ceren bana gerçeği söylemeseydi bir şeftali uğruna ilişkiyi bitirme yoluna hızla gidebilirdim. Mesajda ki amaç, inanç, vb ne varsa sorgulamadan. Fakat ben cerene inansaydım(güven) buna kanmayan durumda olacaktım. Biraz

Merhaba

Merhaba. Nasılsınız? Belki iyi belki kötü. Ne zamandır iyi veyahut kötüsünüz? Sanırım insanları tanımaya başladığınızdan beri. Bu düşünce sizi aslında bir nebze de olsa rahatlatabilir. ''Bir süre'' O süre geçince ne olur sizce? Sıkılırsınız. Kendinizden, çevrenizdekilerden hatta ailenizden bile. Ne olduğunuz neleri başardığınız neleri sırtladığınız yada nelerin sorumluluğu altında olduğunuz artık sizin için önemli olmaktan çıkar. Siz de yoldan çıkarsınız. Ama böyle düşünmezsiniz. Bir yol çizmişsinizdir kendinizce. İçinde sizin kurallarınız, sizin mantığınız ve sizin yaşadığınız tek bir yol. Ama bu yaşamak için yeterli değildir. İnsanlara tahammülünüz kalmasa bile yine de onlara ne yazık ki ihtiyacınız vardır. Sizin bu hale getiren onlar olduğu için. Asla kimseye muhtaç değilsinizdir aslında. Ama onlar öyle düşünürler. Bu düşünce yüzünden siz o yolunuzu sonlandırmayı düşünmek yerine daha da uzatmayı seçersiniz. Bazen kestirme bir yol bazen kısa süreli geri dönüşler yapar