Skip to main content

Yalnızlık

Efkarlı bir yapım mı var yoksa kırgın mı emin değilim. Biri diğerini tamamlarmış gerçi. Tek bir hayatta birden fazla hayatı yaşamanın getirdiği zorlukları düşünürsem mücadeleci yapım uzun sürmedi. Boşvermişlik adı altında yaptığım o kadar çok davranışım var ki yanlış anlaşıldığım ve hiç anlaşılmadığım zamanların artmaya başladığı dönemimdeyim, açıkçası bundan şikayetçi de değilim. Her bir gün yeni bir gün olmaktan uzun süredir uzak benim için. Dünün devamı yıllar önceki planın uygulanması ve geleceğin hazırlanması benim bakış açıma uygun. Sorun şu ki tatsız olmaya başladı bu günler. Beklentilerimi tek bir yöne odakladığım için yaşanan ve yaşanmayan bir çok konu algımın ötesinde, umursadığım konuların dışında. Özellikle diğer insanların günlük, gelecek planlarıyla kıyaslarsam. Bazı yayınlarımda farklı görünmeye çalıştığımı söyleyenler olmuştu ki onları anlıyorum. Yargılamıyorum biz insanlar kendinde olmayanı bir başkasından dinlediğinde, gördüğünde bir çekememezlik, kabullenmemezlik algısını uygular ve bunu kıramayız. Tabi karşı cinsten birisi bunu yapıyor ve hoşumuza giden bir insan değilse. Yani;

Seçiciyiz. Beni zorlayan ve kıran da bu.

Psikoloji üzerinde bir kitap çalışmam vardı baya da yazmıştım çok da başarılı olduğunu düşünüyordum, paylaştığım insanlarla düşünüyorduk fakat kendisi eski telefonumda silinip gitti. Ben bir çok insanı anladığımı düşünüyorum ve bu tamamen medyumluk, yaşantımdan bağımsız. Yalanı söylemeyi bıraktığınızda yalan söyleyenleri anlarsınız. İnsanlara karşı ne hissettiğinizi belli ettiğinizde herkese onların aslında nasıl davrandıklarını görebilirsiniz. Bir çok insan bunu yapmadığı, yapmayı seçmediği ve yapamadığı için farklı sıfatlandırmaların içine bir çok kez dahil oldum başkaları tarafından..

Bu hoşuma giden bir durum değildi ama bakış açıma sahip olduğum için diğer insanları ister istemez yine anlamaya başlamıştım. Aslında ne yaparsam yapiyim artık hayatım tek bir çizgide ilerliyordu binlerce çizginin içerisinde. Ben bir şirketin yöneticisi sahibi değilim. Ailesiyle yaşayan, sosyal medyadan bir çok insanın eleştirisel ve çöp bilgileriyle karşı karşıya kalan birebirde tanıştığım insanların doğru olarak bildikleri yanlışları onlara aktaran biriyim. Dışarıdan nasıl göründüğüm tahmin edilebilir ama içeriden görebilenin sadece yaratan olduğunu düşünmem çok aciz ve iğrenç bir düşünce haline gelmeye başladı.

Ne istediğimi biliyorum ve isteğimin gerçekleşme ihtimalini de az çok tahmin edebiliyorum ve hayata bir kez geldiğimizi düşünürsek en azından insan sıfatında bu isteklerimin değişmesi kabul edilemez bir durum. Zamana, ihtiyaca göre istekleri olan insanların istekleri hep değişir ben dün nasılsam bugünde aynıyım gelişim dışında.

Sürekli dillendirdiğim gelişim aslında farkındalıktan ibaret. Şuanın, geçmişin ve geleceğin. Ârtı ve eksileri olan birbirini çekip iten bir madde sahibi değilim şu aralar hep eksilerle uğraşan ve eksiyi artıya döndürebilme ihtimalini kurcuklayan bir kişilik. Bunu yapma sebebim de bunu yapan çok az insan olduğunu düşünmem.

Tüm bunlara rağmen benimle iletişime geçmeye çalışan bir çok insanı terslediğimi biliyorum.. Bunu kasıtlı yapmıyorum demiycem açıkçası bunu yaparak büyük bir zevk alıyorum sebebi bu yüzyıla rağmen gelişimden uzak insanlara tahammülüm yok denecek kadar az. Bunun sorumlusu ben değilim tamamen karşımdaki insanlar ve varlıkları hayatlarında ne kadar süre olursa olsun dünyaya hiç bir şey veremeyeceklerini ne yazık ki anladığımı düşünüyorum.

Bu yanılma ihtimalim olan ve bunun doğrultusunda bir çok açıdan kaybedip, eleştirilip bir gün sınanacağım bir alan. Ama düşüncelerimde ve hislerimde kararlıyım. Bazı kişiler nasıl medyum olduğunu anladın sorularını soruyorlar. Düşüncelerimde ve görülerimde yanılmadığım zamandı bunun cevabı. Yanıldığım zamanlar olmadı mı? Çok fazla oldu. Bunun cevaplarıda insani yapı, bulunduğum konum, sosyal medya vb bir çok etken. Bulunmam gereken yerde değilim ve aynı zamanda bunun gibi bir kaç maddenin de olduğunu biliyorum ve aynı zamanda halen daha anlattıklarını ve anlatmadıklarını yaşayan biri olmaya devam ediyorum.

Neyse yazdıklarımı okumadım ama paylaşılmaya değerdir. Kendinize iyi bakın bakabildiğinizce. 

Comments

Popular posts from this blog

Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz?

1 yıldan uzun süredir yayın konum olan ''Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz? Sanırım bu blogda da sona yaklaştık. Ama artık sonun ne zaman geldiğini bilmiyorum. İnsanoğlunu anlamaya çalışıyorum her gün. Yıllar önce bir insanı anlamanın yolu onunla eşit şartlarda yaşamak olduğunu öğrendim ve bunu başardım. Lakin son konumuzda hiç onlarla aynı konumda olamadım. İnançsa konu, inançsızlık yalanı doğuruyor onlarda. Kısa bir özet geçmek daha anlaşılır yapar. ('') Yapacağım alanlar ''Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz?'' Anlamına gelir. '' - Küfürler ''- Neden inanmıyorsun?'' ''- Ölünce inanırsın. ''- Nerede yaşıyorsun adresini ver de inanmanı sağlayayım. (Verdim) Küfürlere söyleyebileceğim bazı benzetmeler vardır yayınlarda hep söylerim. O da; Muhammed gibisiniz. Tam tarife uyan bir davranış. Muhammed kendisinin peygamber olduğunu iddia eden kişi ve aynı şekilde onun ağzından duyulan sözler i...

Bir falcının günlüğü 3 Falın Sonu

                            Gerçek detaylarda saklıdır ve o siz detaylara bakmayanlar dansınız.  3 yıllık fal yaşantımın sonucunda aklımda kalan tek güzel sözüm bu. Fala başlamadan önce bende sizler gibiydim. Yaşta bir erken sayılabilir lakin yaşantımı bu derece sorgulamazdım. Gün geldiğinde fincan elime yapışmıştı. Her söylediğim doğru, her sözüm gerçekleşiyordu. Biraz aileden bana aktarılan bir yetiydi fakat kendimde olanlarla birleşince olağanüstü bir sonuçtu. Bu işi yaptığını söyleyenlerle kıyas edince kendimi ve edilince müthişti. Doğumu, ölümü, büyüyü, evliliği, ayrılığı, rüyaları, korkuları, sevinçleri ve hüzünleri ve muskaların yerini 3 yılın ilk yılında söyledim. Sonraki yıl ve bu yıl faldan para almaya başladığım zamanlardı. Tüm samimiyetimle söylüyorum; Sizin için ne kadar emek verirse bir insan onu o kadar kullanmaya çalışır ve alışırsınız. Herhangi birinize yaptığım iyilik için hayatınızda...

Krallığı ayakta da tutan kadın, yıkan yine kadındır

Müthiş bir başlık ve durum tespiti ile ne yazık ki kötümser yaklaşacağım sizlere değerli kızlar. Henüz bir çoğunuz kadın olma aşamasında olduğunuz için yerden yere vurucam tabi bunu idrak eden beni anlar. Selamun aleykum kızlar. Muhtemelen itici olmuştur bu yüzden genç erkeklerin %99 u size bu şekilde yaklaşmaz. Yaklaşan da esprili bir şekilde söyler :) Neyse ki ben müslüman olmadığım için bunu kendi adıma önemsemiyorum, ama siz dürüstlük ararken bir erkeğin birinci adımında nedense hep aradığınız doğruluğu, yalanlarına tercih ediyor veyahut göremiyorsunuz. Hoşunuza da gidiyor olabilir tabi inanç sahibiyim diyen aptalların size karşı savaş atlarını dikip modernlik adı altında köleliğe giden sevgili yolunda her birinizi izleyip dinliyorum. Vazçgeçtiğiniz inançlar, gururlar bir yana değiyor mu vazgeçtikleriniz kısa süreli sahip olduklarınıza? Bunu da hep merak etmişimdir. Ben dürüst bir erkek istiyorum! Diyen fahişe ben buraya sikişmek için geldim diyeni arıyor. Bunu utanarak söyle...