FALIN BAŞLANGICI VE SONU
Merhaba
insanlık. Bu yazının sizlere ne kazandıracağını inanın biliyorum fakat yazma
sebebim niye kazandırmadıkları.
Biliyorsunuz
uzun süredir fal bakıyordum. İnstagramdan, twitterdan, birebirde gittiğim bir
ton şehirde. Bir çok insana fal baktım sayıları binler olabilir başlarda keyif
aldığım günler de oldu yukarıya bakıp sövdüğüm zamanlarda. Ama konumuz şuan
bunlar da değil. Öncelikle neden fal bakmaya başladım?
Çok detaylı
bir soru oldu bu anlatmam günleri ayları alabilir ama yorgun biriyim en kısa
halini anlatmayı düşünüyorum. Yaşadığınız hayat son derece makul, sıradan buna
alınmayın. Kötü günler, kötü aileler veyahut arkadaşlıklar hepsi makul ve
sıradan. Bu bir döngü. Yaratıcının onay verdiği bir döngü. Fala başlama
sebeplerimden birisi bu olmuştu. En büyük sebep ise fal ile muskalar çıkartıp
okuduğum günlerdi. Muhtemelen bundan 3 yıl önceydi. Müthiştim. Yolda bir dakika
sonra olacağı da söylüyordum yarın olacağı da ama bilinç altım o kadar doluydu
ki çok uzun bir süre onları içimde tutmayı başarabildim. Bir süre sonra da
başarısızlığa uğradım denilebilir.
Faldan keyif
aldığım zamanlarsa biraz empati gerektiriyor şuandan sonraki yazılacaklar. Bir
gençlik döneminde bazı darbeler aldım gerek ailemden gerekse sevgililerimden
gerekse arkadaşlık çevremden fakat o zamanlar falcı değilim. Şuan ki yontulmuş
cenk o zamanlar yok. Gününü çok iyi geçirir her şeye rağmen, sorunları göz ardı
eder ki azimli bir insandır. Başarıya ulaşabilir, insanların yapamazsın
dediğini yapabilir ve insanlar tarafından sevildiği söylenir. Eskiden çevremde
çok insan vardı her şeye rağmen. Bu yüzden eskilerin üstüne ağlayan birkaç görevli
diktim görevlerini benim verdiğim ağlasınlar dursunlar.
Normal
günlerimi geçirirken bir çok planın içine dahil oldum. Bunların arasında
oyunculuk, girişimci bir ruh, maddiyata ulaşabilen bir insan, bir çok şehre gidip
oraya yerleşebilen, yaşayan bazen zorlukları bazen güzellikleri içeren
fakirliği ve zenginliği de gayet yeterli seviyede tadan. Bir çoğunun
hayalindeki noktaya ben 17 yaşlarımda ulaştım. O zamanlarda yazdığım bir kitap
son derece mükemmel işleyişe sahipti ciddi zamanımı da harcıyordum istiklal
sokaklarında, barlarda yazdığım bir kitaptı kendileri. Bir gün de sildim. Henüz
erken dedim daha yapacağım farklı işler var. Ona devam etmiş olduğumu varsaydım
şuanki ben hiç olmayacaktı. Derken
yaşadığım hayat beni yormaya başlamıştı. Yine 17 yaşlarında. Bir çok insanı
tanımak sürekli o insanların değişip yerine bir yenisinin gelmesi farklı
isimler yerler, onlar hakkında ki bilgiler beynim çok yoruldu. Ve tanıdığım
insanları unutmaya başladım. Bundan son derece keyif alıyordum çünkü unutmam
gereken de çok olay vardı. Ama beyin unutmaz.
Artık
yorulmuş bir kişilik sahip olmadığı herhangi bir konuda sahiplik hissini
uyandıramaz. Peşinden gitmez. Yaşamayı sevdiğimi söyleyemem ama geçmişim
yaşamamı uzun bir süre söylemişti. Ve elimde neler kaldığını merak ettim yada
neye sahip olduğumu. Asıl konulara geliyoruz kemerleri takın.
Yaş bir
olgunluk işaretidir. Bazense bir yaşa binler sığdırılabilir bu yaratıcının
müdahalesidir. Ben buna maruz kaldığıma inanıyorum. Aileniz bir cin kavmine eş
değer güç içerisinde yaşamışlarsa ve siz onlardan doğan tek bebekseniz bu
dünyada tanrıyı oynayabilecek güce sahip olursunuz. Bu yüzden tanrıyla aram çok
bozuldu. Ben diğerlerinin yapmadığını yaptığım için de benden hiçbir zaman
vazgeçmedi. Ben ondan çok vazgeçsem de. Sizle benim aramda çok fark var.
Kendimi sizden üstün birisi olarak da görüyorum. Sizin bilmediklerinizi
bildiğim için de değil ben anlatmadığım sürece hiçbiriniz bilemeyeceği için.
Fal da birçok kez anlattım. Ölümler, tarihler yapılması gerekenler ve yapılmaması
gerekenler. Hiç dinlenmedim. Ölüm geldiğinde ölecek olanı götürdü, hayatından
çıkacak olan dediğim günü geldiğinde çıktı. Kimse hiçbir şeyi değiştiremedi.
Yaklaşık 1 yıldır da fal bakmaktan sıkılmaya başladığım söylenebilir. Ama beni
asıl sıkan konular yine siz olduğunuz. Yaratıcının kader çizgisi değil şeytanın
kendisi değil yine siz oldunuz. Hep bir beklenti. O müthiş beyinlerin iğrenç
halleri. 70 yılı bir hiç gibi yaşama ihtimalini arttırma girişimleri.
Gerçekliliği sorgularken eline bir liste alıp gerçek olmayan ne varsa peşinden
gitmeye meyilli siz. Falın ne olduğunu bilmeden falı sorgulayanlardan tutun ben
müslümanım! Diyip son derece dini görünümlü insanın fal için neler vermek
istediğine kadar kusura bakmayın ama iğrençsiniz. Kendinize ve çevrenize
anlatmadığınız özelim dediğinizi bana o kadar çok anlattınız ki özel olan ne
kaldığını sizde sorgulamaya başladım ve tek bir şey bulamadım. Bu yüzden nasıl
yaşadığınızdan ziyade nasıl yaşatmanız gerektiğini aktarıp durdum ama bir işe
yarayacağını yine düşünmüyorum. Falcılığı ayaklar altına alan insanlık binlerce
yıldır buralarda. Bir çok falcı medeniyetleri yönetip doğal görünen doğal
olmayan ölümlere sebebiyet verirken bile siz fal kuranı yasakladı inanamayın! Derken
kuranın falı inkar ettiğini ne peygamber ne yaratıcı söyledi. En büyük küfürü
ben sizde gördüm her gece tanrıya sövdüğüm günleri bile dahil etmem gerekirse.
Geleceği Allahtan
başkası göremez! Derken siz ben geleceği yazdım, söyledim, günü geldi
gösterdim. Siz Allah bizi koruyor derken ben yayınlar açıp yaratıcının
varlığını sorguladım ona en çok inanan olarak. O her yerde! Dediğiniz de
karşınızda yaratılmış kim var bunu bile düşünmezken siz bana ettiğiniz küfürler
için ben yerinizi hazırlattım. Kusura bakmayın insanlık benim yerime bir çekici
kız olsaydı salyalarınız akıp peşinden gideceğiniz için ben size ikinci bir
şansı vermekten hep kaçındım. Ama pes etmedim.
En büyük
sınavım varolmuş 8 milyara karşı. Siz kendinizden ve hayatınızdaki insanlardan
sorumlusunuz ki din tüm insanlıktan sorumlu olduğunuzu söyler herhangi bir
sünnet düğün camilerde ki hocalar da Müslüman insanlardan, konu diğer dinlerde
de aynı fakat ben hepinizden sorumluyum. Ve sizi hiç sevmiyorum.
Zamanında
yaratılmış özel ruhlara ne yaptıysanız bana da aynısını yaptınız fakat ben
sıradan bir insan hiç olmadım. Benim peygamberlerden de bir farkım vardı ben
cin padişahıyla evli bir anne bir hocadan geçme yüzlerce cini olan ve cinlerden
bir ordusu bulunan insandım. Peygamberi gören tanrıyla konuşan ve bunları size
söylemekten hiç çekinmeyen bir insanım.
Yinede sizi
sevmeyen bir insan. Bunu hak ettiğinizi düşünmüyorum. Sevgiyi bulduğunuzda onu
sömürürsünüz yıllara sürecek olan sevgi günlere düşer bazen saatlere, her bir
bedene karşı cinsellik isteğiniz uyanmaya başlar ve imkanınız varsa kısa süreli
bir sevgi bağınız oluşur ve hayatından çıkıp gidersiniz. Ve o karşınızdaki bir
insanla tanışır ama geçmişi geçmişiniz olduğunu öğrenen bir insan bunu kabul
etmez. Bazen ilişkiyi devam ettirmez bazen öldürür bazen döver bazen de bir
başkasına yönlendirir. Konu bir cinsel dürtünün neler yapabileceği ki siz
bundan da sorumlusunuz. Ama önemsemezsiniz. Allah sizi biliyor siz de onu
biliyorsunuz affetmeyi bilir. Bilir de affetmeyi hak edeni de ondan iyi bilen
yoktur. İnsanları neden sevmediğimi sorduklarında düşündüğümle söylediğim bir
olmuyor ama düşündüğüm bana yaptıklarınız yüzünden değil bu şekilde yaşamayı
tercih etmenizden. Dedim ya ona en büyük küfrü eden sizlersiniz gerçekten de
öyle. Dünyaya ve paraya o kadar çok bağladınız ki artık hiçbir şeyin önemi
olduğunu düşünmüyorum yaratıcı için bile. Defalarca dünyayı sonlandırıp
başından alan her şeyin tekrarlanmasından inanın sıkıldı. Sizi çok da sevdiğini
söyleyemem. Bu yüzden bir arındırılma yolda fakat tarihi hep değişiyor. O günü
önceden söylememi istemeyin yazarsam olacaktır. Yazmazsam henüz belirlenmedi.
Fal böyle bir şeydir. Siz bir bilgi istersiniz ve bir kapı açılır. Açılmasını
istemediğim kapılar hep olmuştur. Kapalı tutmaya çalıştığım kapıların da olduğu
gibi. Özetle fal bakmayı bırakıyorum çünkü falı bile hak etmiyorsunuz.
Diğerlerinin falcılık adı altında yaptıklarına hiç girmedim onlar için özel
yerler var bazıları dünyada bazıları cehennem denilen yerde. Şunu unutmayın ki
aptal olduğunuz sürece sizde oraya gideceksiniz bu yüzden hiç karşınızdakini
suçlamayın. Bazen kapıları kapatın. Bazen de açın. Yararlı bir insan olun ve
insanlığı yeniden inşa ederken bana yardım edin. Görüşürüz.
Comments
Post a Comment