Farkındalık kullanımı güç bir yeti. Beni daha iyi biri yapar diye düşünürdüm sanırım daha önceden bu konuyu düşünebilseydim. Daha yalnız yaptı. Aslında hiç yalnız olmak istemediğimi istediğim zamanları hatırlarım, silik silik anılarda. Geçmişimde berbat anılarım var mucizelerin yanında. Bir hayatı oluşturan durumların içerisinde iyi kötü komik rezil durumlar olur ya içimde bir yerde bunlardan soyutlanıp kendimi bulmak istediğimi düşünürüm günün çok az bir kısmında. Geçmişte beni daha iyi birisi haline getirecek her hangi bir konunun aslında bir başkaları ile yarışa girmek olduğunu fark ettim uzun bir süre önce. Ben kimseyle bir yarışta değildim.
Uzun bir süredir kendimi kaybettiğimin farkındayım. Kendimi bulmaya çalışırken kendimin nasıl olduğumun unuttuğumun da farkındayım. Tutamayacağımı bildiğim sözler de verdiğim oldu. İnsanlara hayvanlara ve yaratana. Aslında bunlara aklım takılmıyor, sadece yapabileceğim sözleri yapmıyor oluşumu anlamış değilim. İstediğin her şeyi elde ettiysen bir süre sonra elde itme isteğin eksilir ya öyle bir şeydi benimki. İstediğim tonlarca şeyi elde edememişken. Huzur, sevgi ve mutluluk planlarımın arasında vardı üst sıralarda olmasa bile fakat yaşam, bilgi, güç hayalinize gelebileceklerin en ötesindeydi. Huzuru sevgiyi hiç elde edemedim zaten edebileceğimi düşünmedim ama diğerleri.. Çok basitti. Benzinli araç gibiyim sanırım bir yakıta ihtiyaç duyuyorum ve bu yakıt karşımdaki insanlar oldu. İyi şeyler istediğim de onların da istemesini bekledim. Onlar istemeyince eh benim için sorun yok dedim. İnsanlar iyi meyve yemek istemiyorlarsa onlara zorla yedirecek olan ben değilim. Ne hali varsa görsünler dedim. Biliyorum bir çok şey dedim ama dediklerimi yapmamakla da tanınan bir kişiliğim var kendini tanışamamışların bilgeliğinde.
Neden sonuç ilişkisini aramak bende sonsuzluğun hakimiyetini hatırlattı. Uzun bir süredir insanlık ilgi alanım olduğundan her gün yapılan basitlik sonsuzluk boyunca süreceğini anımsadım. Gereksiz olan ne varsa gerekli görenler, aptalca hisler ile ömür bitirenler. Eğitimden uzak, gelişime düşman olanlar ile aynı dünyadayım. Ha birde zamandan bağımsız olanlar ile yol yürüyebilirdim, ama zaman sizin baş düşmanınız. Sizinle yol yürümem.
Gerçi kendimle de yürüyemiyorum ya çok da sorun değil. Son zamanlar da inzivadayım tüm günümü bilgisayarda oyun oynayarak geçiriyorum. Ben sizden biriyim. Sadece sizin gibi değilim. Hoşnutsuzluğum var o da gecenin olması bastırdığım ne kadar duygum varsa açığa çıkması. Bunu artık sevmemeye başladım. Birde yaratanla hala konuşamadık.. Kendileri öldü sanırım hiç cevap yok. Tepelerde bir yerde izleyip bana lanet ediyor olmalı diyecem de onu küçük düşürmek istemem yeterince küçüldü zaten. Koyunlarına etkisiz olan çobana çoban denir mi? Deniyor işte..
İçimden geçenleri yaziyim demiştim de içimden geçenler bunlar değildi sahi içimden geçenler neydi? Geçip gittiler. Elbet yine gelirler. Siz bilmezsiniz..
Kendinize ve dünyaya iyi davranın. Beceremiyeceğinizi biliyorum ben gibi olmayın çabalayın. İyi meyve yemek için değil, iyi meyve vermek için. Sakın ha verdiğinizi geri istemeyin baş düşmanınızla mücadele edin, ona dönüşmeyin.
Uzun bir süredir kendimi kaybettiğimin farkındayım. Kendimi bulmaya çalışırken kendimin nasıl olduğumun unuttuğumun da farkındayım. Tutamayacağımı bildiğim sözler de verdiğim oldu. İnsanlara hayvanlara ve yaratana. Aslında bunlara aklım takılmıyor, sadece yapabileceğim sözleri yapmıyor oluşumu anlamış değilim. İstediğin her şeyi elde ettiysen bir süre sonra elde itme isteğin eksilir ya öyle bir şeydi benimki. İstediğim tonlarca şeyi elde edememişken. Huzur, sevgi ve mutluluk planlarımın arasında vardı üst sıralarda olmasa bile fakat yaşam, bilgi, güç hayalinize gelebileceklerin en ötesindeydi. Huzuru sevgiyi hiç elde edemedim zaten edebileceğimi düşünmedim ama diğerleri.. Çok basitti. Benzinli araç gibiyim sanırım bir yakıta ihtiyaç duyuyorum ve bu yakıt karşımdaki insanlar oldu. İyi şeyler istediğim de onların da istemesini bekledim. Onlar istemeyince eh benim için sorun yok dedim. İnsanlar iyi meyve yemek istemiyorlarsa onlara zorla yedirecek olan ben değilim. Ne hali varsa görsünler dedim. Biliyorum bir çok şey dedim ama dediklerimi yapmamakla da tanınan bir kişiliğim var kendini tanışamamışların bilgeliğinde.
Neden sonuç ilişkisini aramak bende sonsuzluğun hakimiyetini hatırlattı. Uzun bir süredir insanlık ilgi alanım olduğundan her gün yapılan basitlik sonsuzluk boyunca süreceğini anımsadım. Gereksiz olan ne varsa gerekli görenler, aptalca hisler ile ömür bitirenler. Eğitimden uzak, gelişime düşman olanlar ile aynı dünyadayım. Ha birde zamandan bağımsız olanlar ile yol yürüyebilirdim, ama zaman sizin baş düşmanınız. Sizinle yol yürümem.
Gerçi kendimle de yürüyemiyorum ya çok da sorun değil. Son zamanlar da inzivadayım tüm günümü bilgisayarda oyun oynayarak geçiriyorum. Ben sizden biriyim. Sadece sizin gibi değilim. Hoşnutsuzluğum var o da gecenin olması bastırdığım ne kadar duygum varsa açığa çıkması. Bunu artık sevmemeye başladım. Birde yaratanla hala konuşamadık.. Kendileri öldü sanırım hiç cevap yok. Tepelerde bir yerde izleyip bana lanet ediyor olmalı diyecem de onu küçük düşürmek istemem yeterince küçüldü zaten. Koyunlarına etkisiz olan çobana çoban denir mi? Deniyor işte..
İçimden geçenleri yaziyim demiştim de içimden geçenler bunlar değildi sahi içimden geçenler neydi? Geçip gittiler. Elbet yine gelirler. Siz bilmezsiniz..
Kendinize ve dünyaya iyi davranın. Beceremiyeceğinizi biliyorum ben gibi olmayın çabalayın. İyi meyve yemek için değil, iyi meyve vermek için. Sakın ha verdiğinizi geri istemeyin baş düşmanınızla mücadele edin, ona dönüşmeyin.
Comments
Post a Comment