Skip to main content

Zamanın getirisi

 Ah blog.. Bazen eski bir dost bazen eski bir düşman olursun benim için, lakin ben hep galip geleceğime inananım kendiyle olan bir savaşa.  Yılların kattığı ve aldığını düşünürsem ne benden bir şey aldı ne kattı. Plan yapan insanları izledim, idealleri için çabalayanları ama yaşam bir matematik olmadı hiç. Ne kesinliği vardır ne kestirilebilir bir yanı. Bunun bilincinde olan çok az insan olsa da bunun karmaşasında kaybolmuş tarafta bulunmayı tercih ettim hep. Yazmak güzel okumak da öyle ama anlayanı arar tüm yazarlar. Henüz kendini tanımamış yargılamamış insanların fikirlerine ihtiyaç duyarız ya bu en kötüsü.. Hey merak etme sende aynı kefedesin:) Anladığını sandığın her bir insan ya seninle benzer geçmişe sahip yada sen egoistsin. Çünkü ben hep en anladıklarım ve tanıdıklarımda yanıldım. Eminim ki hepimiz öyleyiz. İyi hislerin fikirlerin çıkarsız ilişkilerin bir anlamı olmadığını ne yazık ki bir süre sonra kabullenmek zorunda kalıyoruz. Ben bu saçma düzeni bu zihmimle ne anlayabildim ne de yorumlayabildim. Ve şuan bunları yazarken en sevdiğim havadayım fırtınalı bir hava ve çakan şimşekler.. Ben bu hava ile varım çünkü eski çağ mantığı gibi düşünürüm. "Yukarılar da büyük adamlar var ve galiba onları kızdırdık" Bu hava beni kendime getirir. Yıllar geçtikçe burada paylaştığım iç seslerimi de bir kaç yılda bir okusam da bende anlayamadim hala kendimi. Şey gibi.. Bir çok yola yetisi olup hiç birini secemeyen ve içinde boğulan bir beden. Bedeni idare etmek yada sınırlarını bilmek zor değil ama ruh? İşte o çok karmaşık. Kendiyle celiskide. 

Bir söz vardır insan kazanmak zordur ama silmek kolaydır. Ben hep bu sözü yapan oldum ve eminim bazılarınız bundan nefret ederseniz bu yaptığın doğru değil dersiniz ama bir yalandan doğmaz mı diğer yalanlar? Ve size karşı bir çıkarı olmayandır sizi bir yanlışınız yüzünden silenler. Aslında sizin için iyi olandı o insan. Ama biz deriz ki kendi bilir.. Bunu diyen kendinden vazgeçen ama bunu asla fark etmez. Yaşadığı coğrafya, kendi kişisel gelişimi ve yetimi ne yazık ki ulkemdeki nüfusun 4 de 3 ünde bir doğu ülkesinden farksız. İstediğimiz gibi giyinmemiz değil konu istediğimiz gibi olamıyor olmamız.. Neyse konu derin ben ise daha derinim. Sevdiğim rapçi kolera der ki bu dünya fazla duygusala. Bende hak vererekten şunu derim duygularımızı öldürdü duygulu görünen duygusuzlar ve bizse hep bir ümit yaşamaya çalıştık. Pes ettiğimiz de suçlu biz olamayız. Vazgeçtiğimiz de inancımızı yitirdiğimiz de biz suçlu olamayız. Çünkü inanç içten gelir ve birileri bunu yok ederse suçlusu biz olmayız.

Bir kaç yıl sonra görüşmek üzere insanlık.. Yaşamaya devam ediyorum yasamak için 🤫




Comments

Popular posts from this blog

Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz?

1 yıldan uzun süredir yayın konum olan ''Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz? Sanırım bu blogda da sona yaklaştık. Ama artık sonun ne zaman geldiğini bilmiyorum. İnsanoğlunu anlamaya çalışıyorum her gün. Yıllar önce bir insanı anlamanın yolu onunla eşit şartlarda yaşamak olduğunu öğrendim ve bunu başardım. Lakin son konumuzda hiç onlarla aynı konumda olamadım. İnançsa konu, inançsızlık yalanı doğuruyor onlarda. Kısa bir özet geçmek daha anlaşılır yapar. ('') Yapacağım alanlar ''Ben allaha inanmıyorum siz inanıyor musunuz?'' Anlamına gelir. '' - Küfürler ''- Neden inanmıyorsun?'' ''- Ölünce inanırsın. ''- Nerede yaşıyorsun adresini ver de inanmanı sağlayayım. (Verdim) Küfürlere söyleyebileceğim bazı benzetmeler vardır yayınlarda hep söylerim. O da; Muhammed gibisiniz. Tam tarife uyan bir davranış. Muhammed kendisinin peygamber olduğunu iddia eden kişi ve aynı şekilde onun ağzından duyulan sözler i

İnsanları Kandırmak

İnsanları Kandırmak Aslında başlığı sevmediğim bir yazı olacak bu fakat yazılmalı. Hepimiz hayatta kandırılmış birer bireyiz. Aynı zamanda kandırmış. Bize inanan insanları bazen üzmüş bazen inandıklarımızın üzüntüleri ile üzülen tarafta biz olmuşuz fakat kandırılmak nedir? İnanmaktır. İnanmadığınız herhangi bir konuda her ihtimal mevcuttur, yaşanabilir. Yani x bir kişi x bir kişiye x bir konuda güvendiği taktirde ve bu güven boşa çıkması durumunda x kişi x kişiyi kandırmış mı oluyor? Evet. Hayır konuyu başa alalım. Ben cereni çok seviyorum(ceren kimse) ve bu çok sevdiğim ceren beni şeftali ile aldattı. Bildiğimiz şeftali ve bunu bana anlattı fakat bir mesaj ile itiraf şeklinde şeftalinin ismi yerine niyazi olarak. Ben cerene son derece kanmış vaziyetteydim. Ceren bana gerçeği söylemeseydi bir şeftali uğruna ilişkiyi bitirme yoluna hızla gidebilirdim. Mesajda ki amaç, inanç, vb ne varsa sorgulamadan. Fakat ben cerene inansaydım(güven) buna kanmayan durumda olacaktım. Biraz

Merhaba

Merhaba. Nasılsınız? Belki iyi belki kötü. Ne zamandır iyi veyahut kötüsünüz? Sanırım insanları tanımaya başladığınızdan beri. Bu düşünce sizi aslında bir nebze de olsa rahatlatabilir. ''Bir süre'' O süre geçince ne olur sizce? Sıkılırsınız. Kendinizden, çevrenizdekilerden hatta ailenizden bile. Ne olduğunuz neleri başardığınız neleri sırtladığınız yada nelerin sorumluluğu altında olduğunuz artık sizin için önemli olmaktan çıkar. Siz de yoldan çıkarsınız. Ama böyle düşünmezsiniz. Bir yol çizmişsinizdir kendinizce. İçinde sizin kurallarınız, sizin mantığınız ve sizin yaşadığınız tek bir yol. Ama bu yaşamak için yeterli değildir. İnsanlara tahammülünüz kalmasa bile yine de onlara ne yazık ki ihtiyacınız vardır. Sizin bu hale getiren onlar olduğu için. Asla kimseye muhtaç değilsinizdir aslında. Ama onlar öyle düşünürler. Bu düşünce yüzünden siz o yolunuzu sonlandırmayı düşünmek yerine daha da uzatmayı seçersiniz. Bazen kestirme bir yol bazen kısa süreli geri dönüşler yapar