Skip to main content

Posts

Selam ben İnsan.

 Olmaya çalışan bir hayvan aslında. Sağım solum ebe misali.. Yıllar geçti yazmayalı, çocukken yazma ihtiyacı duyardım belki bunu bir gereklilik görürdüm. Zamanla doğrunun bir başkasının doğrusu olmadığını statü, inanç fark etmeksizin kabul gördüğünü gördüm. Biraz da pes ettim. Sanırım artık inandığım inançta tek vasfımız yaşamak. Çünkü ben anlam aradığım anlarda anlamı kaybettim. Cinayetler sükutlar, kaybolmuş insanlar ve kendini arayanlar.  Kimse destek olmuyor o kaybolmuş olanlara ve inanın kimsenin umrunda değil kaybolmuşlar. Herkes güçlüyü arar gram gücü yokken bile. Huyunuz kurusun. Çıkarcı olanlardan nefret ederim, bir çoğunuz aynısınız. Yıllar değişir zaman gelişir neden dün bugün ile çelişir? Bunun cevabı sizde. Varolmak bir tercih değildi elbet ama sükunet herşeydi. Ben bunu göremedim. Ne kadın ne erkek olduğun için değerlisin. Yaptıkların kadar değerin var. Bir çocuk eş değildir. Ne verdin ve ne aldın. Ben çok şey verdim de amalık dışında bir şey alamadım. Neyse soru...
Recent posts

Sıkıldığınız oluyor mu?

 Sizinde sıkıldığınız oluyor mu insanlardan, doğadan, hislerden ve hissizlikten. İzlediğiniz insanların davranışlarından, anlamsız hareketlerinden hiç kimse ile oturup gerçek bir sohbet edemiyor olmaktan.  Küfürsüz konuşamayanlardan, kendilerini ifade edemeyenlerden, güzellik ve makyajdan ibaret olanlardan, pohpohlanmadığında o ortamdan uzaklaşanlardan ellerindeki tek yetkinlik moda tasarımının esiri olanlardan..  Ülkemdeki cahalete kapılmış sürüden, yıllardır süren koltuk sevdalılarından ve bunu göremeyen halkın içinde yaşıyor olmaktan tek ufku alacağı bir ev, belki araba olandan tüm dünyayı yaşadığı şehirden ibaret sananlardan.. Dedikodusuz yaşayamayan ve birilerinin arkasını konuşmayı bıraktığı an kelam edecek lafı olmayandan. Sahte gülüşlerden çıkarcı olanlardan, yapmacık ve rol yapanlardan kendi çapında oyuncu olanlardan..  Kendini kendince sebeplerden kullandıranlardan, aslında yaşamıyor olanlardan, dışı parlak boyalarla kaplı ama içi simsiyah kir tutmuş olanla...

Bazen

 Bazen sevdiklerin düşman düşmanların dost olur. Aslında sebebi sensin dostu dost edinen düşmanı da düşman belleyen. Bunun için üzülemezsin! Kimseye de bir öfke kin beslememelisin. İnsanoğlu kendi seçimleri yüzünden bir başkasına kinlendiginde insan olmaktan çıkar. Yaşamak zorundayız millet. Hepimiz müthiş bir tasarımın en kötü varyasyonuyuz. Kimilerimiz çıkarcı, bir başkasına ihtiyaç duyan, parası olmayan, fikri olmayan olmayanlar listesine bin tane şey yazılabilir ama lügatta şey diye bir tanım yoktur. Vardır ya efsanevi bir söz "Herkesin bir ruh eşi vardır" Buna inanmayın. Çünkü her bulduğunuzu düşündüğünüz de sizi yıkacak olan sihirli ve zehirli cümle budur. Bulduğumu sandım dersiniz. Sizi izleyenler elbet olur. Yaşantınız belki iyi belki kullan at misali ama yaşam daha fazlası. Küçük insancıkların tavırlarını asla umursamayın. Ben izleyen değil izlenen oldum. Herkes sırtındaki yükleri ortaya dökse yargılayan değil yardımcı olan oldum. Ama ne fayda.. İyi olmanın kötü sonu...

Zamanın getirisi

 Ah blog.. Bazen eski bir dost bazen eski bir düşman olursun benim için, lakin ben hep galip geleceğime inananım kendiyle olan bir savaşa.  Yılların kattığı ve aldığını düşünürsem ne benden bir şey aldı ne kattı. Plan yapan insanları izledim, idealleri için çabalayanları ama yaşam bir matematik olmadı hiç. Ne kesinliği vardır ne kestirilebilir bir yanı. Bunun bilincinde olan çok az insan olsa da bunun karmaşasında kaybolmuş tarafta bulunmayı tercih ettim hep. Yazmak güzel okumak da öyle ama anlayanı arar tüm yazarlar. Henüz kendini tanımamış yargılamamış insanların fikirlerine ihtiyaç duyarız ya bu en kötüsü.. Hey merak etme sende aynı kefedesin:) Anladığını sandığın her bir insan ya seninle benzer geçmişe sahip yada sen egoistsin. Çünkü ben hep en anladıklarım ve tanıdıklarımda yanıldım. Eminim ki hepimiz öyleyiz. İyi hislerin fikirlerin çıkarsız ilişkilerin bir anlamı olmadığını ne yazık ki bir süre sonra kabullenmek zorunda kalıyoruz. Ben bu saçma düzeni bu zihmimle ne anla...

Zamanı geldi mi?

 Geçen zaman.. Çok şey kattı. Sorun şu ki bende ne kaldı? İnanç, istek.. sanmıyorum. Hayatında ki her bir an herşeyi kaydeder ya ben hep kaybeden taraftayım. Bilmek keyif vermiyor sonu bilinen hikayeleri. Kimse keyif vermiyor çocuksu hisleri benimseyenleri. Ülkemde ki her bir insan sanki 16 dan çıkmış gibi kimse bilmiyor değerini. Artık sıkılıyorum değer verilenleri düşündükçe, gördükçe. Parayı verdikçe böyle olmamalı bu düzen. Sokakta gezen insanları izliyorum lafta çaresizler.. Biri için onları kullanlar. Bu mu doğru olur olan? Bu mu yaşam? Artık anlamak istemiyorum ve düşünmek sadece uyumak istiyorum. Ve mümkünse düşünmemek. Yoruldum. Bu bir blog değil bir dip not. Hey bu insanın artık dip sesi. Yordu dünya onu yıllarca ve onu anlayan olmadıkça 😿

2 yıl sonrası

 Ah hayatım ve geçen yıllarım.. Sizlerden özür dileme hakkına sahip değilim çünkü kendime ve size yaşattığım her bir sonucun sebebi benim. Kendi tercihlerim. Ne diğerlerinin inandığı kaderi suçlayabilirim ne kendimi. Ben artık bunu sizin gibi çelişki gibi görmem. Muzicevi planların esiri gibi kendimi tanımlamam. Sözlerimden anlam çıkartmalarını beklediğim insanların ergenlik dönemimde inandığım gibi saf insanların artık var olduğunu sanmam.. Şunu bilirim, öylesine yaşayan insanların böylesine karşına çıkanların çektiği acıları ve hatalarını bilirim ve bunu zerre umursamam. Beni artık kim anlar? Kim neye kanar? Kim aslında gerçekten olduğu kişidir? Bu soruların cevabı beni ilgilendirmez. Ve ben bu yüzden kimseyi umursamam. Tıpkı sizin gibi.. Mutluluk peşinde koşmam sizin gibi.. Kimseye derdimi anlatamam çünkü hiç bir dertsiz beni anlamaz.. Ve hic bir çıkarı olmayan da sizi anlamaya çalışmaz.. Eh bunlar bildikleriniz, peki bilmedikleriniz? Güçlü olduğunu sananlar en güçsüz olanlar de...

Anlıyor musun?

Bu bir hikaye değil bu benim. Olduğum kişiyi bir an bile beğendiğimi söyleyemem özellikle geçmişimde ki ben ile kıyas edersem. Lakin geçmişte kalan anılar dışında çok da alakam kalmamış bugündeki kendimle. Uzun bir süre kabullendim bu duruma kendim kendime yeterim fikrine kendimi de ikna ettim dört yıl boyunca. Hiç istemezdim yalnız kalmayı ancak hayat kime istediğini verdi ki? Yada kim istemekten vazgeçti. Bir süre bir şey istemeyi bırakan insanlardan birisi olabilirsiniz bende sizin gibiydim eskiden ancak bu durum sürekli o şekilde ilerlemiyor. Bir gün kafanızı yastığa koyunca başlıyor tamamlanmayan düşünceler. Kötü bir geçmişte bir çok suçlu bulunur o anılarda bazılarının siz bazılarının başkası olduğu günah keçileri.. Sonu gelmeyen günah keçileri dedim çünkü ben kendi adıma konuşursam bir konu da bazen suçladığım karşımda ki olsa da bazen de aynı olayda suçlu olan kendimdim. Yani sorguyu yaptığımız zamanda ki düşünceler bizi düşündüremeyen etken oluyor aslında. Evet bunun fark...